Başakşehir-Fenerbahçe maçının ardından...
Burada yazı yazmaya 14.03.2017 tarihinde daha Advocavat Teknik Direktörümüz iken Aykut Kocaman başlıklı bir yazı ile başladım.Hemen hemen her hafta yazılarıma devam etmeye çalıştım.
05.11.2017 tarihinde yazdığım Osmanlıspor maçı ertesindeki yazıya kadar devam ettim.
Bugün oturdum bütün yazdıklarımı tekrardan okudum ve oradan bana ilginç gelen alıntılar yaptım.
Çok eleştirilen ve çok tepki alan Alper Potuk için Vardar-Fenerbahçe maçından sonra
'' Alper Potuk bence Fenerbahçe'mizin deli çocuğu.Koşuyor,pres yapıyor mücadele ediyor,dikine oynuyor.Zaman zaman hatalar yapıyor ama takımın enerji küpü.'' diye yazmıştım.
Nitekim bugün geldiğimiz nokta da Alper Potuk'un takım için ne kadar önemli bir unsur olduğunu herhalde kimse inkar edemez.
Herkes İlk geldiğinde Guliano için Fenerbahçe'nin aradığı oyuncu bu değil derken ,
''Bence Guliano Fenerbahçe'mizin aradığı oyuncu.Fakat zamana ihtiyacı var.Santrofor arkasında (tamda Alex'in oynadığı pozisyonda) takıma katkı sağlayacağını düşünüyorum.Kaleye arkası dönük top alıp,çok çabuk dönebiliyor,kısa veya uzun oynayabiliyor,iyi dripling yapabiliyor.'' diye yazmışım.Biraz sabır gerektiğini belirtmişim.Bugün geldiğimiz nokta Gul,ano'nun takımın vazgeçilmezi olduğu.
O gün 05.11.2017 günü bende artık Aykut Hoca'nın bırakıp gideceğini düşünüyordum.Ama herkesi
şaşırttı,inatla devam etti.Yavaş yavaş takım üstüne koydu,bakmayın siz Trabzonspor ve Gençlerbirliği maçında kaybedilen toplam 4 puana,oyun olarak vasatın çok çok üstünde top oynadılar.
Yok ön liberoda HAK oynatılır mı tartışmaları,gene Valbueno tartışmaları birden bitti.
Artık taraftarın biraz Hoca'nın tercihlerine saygı duyması veya en azından sabır edip beklemesi gerektiğini düşünüyorum.
Valbueno müthiş bir oyuncu seyrederken insan keyif alıyor ama top ayağında iken,top ayağından çıktıktan sonra ise o takım disiplinine bir Aatıf kadar uymuyor. Aatıf ise top ayağında iken çok
kolay top kaybediyor.Aykut Hoca tercihini Aatıf'dan kullanıyor saygı duyuyorum.
Futbol bir takım oyunudur,takımı yönetecek generallere gereksinim olduğu gibi savaşacak askerlere de gereksinim vardır.Genç arkadaşlar hatırlamaz ama Asker Basri,Müjdat Yetkiner,Deli Nezihi,Rambo Turan gibi saymakla bitmez.Şimdi ise takımı ateşleyenler her daim mücadele edenler deli fişek Alper,De Souza,Isla gibiler var.ben tahmin ediyorum Oğuz Kaan'da bu grubun içine katılacak.Yıllarca mücadele eden Topal'ın artık yorgun bir savaşçı olduğunu düşünüyorum.
Başakşehir maçının sonunda bir de 'oynatmamak' gibi saçma bir tespit yapıldı Abdullah Avcı tarafından. Başakşehir maçı tamamen Aykut Hoca'nın Abdullah Avcı üzerinde teknik ve taktik olarak bir zaferidir.Bir topu direkten dönen,bir penaltısı verilmeyen,en az 4 veya 5 tane net gol pozisyonunu harcayan ve sonuçta maçı 2-0 kazanan takıma karşı ilk şutunu maçın 84.dakikasında atan bir takımın
nasıl ezildiğini gösteren bir söylemdir.Umarım Aykut Hoca bu güzel oyun kurgusunu önümüzdeki maçlarda da gösterir.
Yandaş medyada sezon başından beri başta Aykut Hoca,sonra takıma hakarete varan söylemlerde bulunuldu. A.Çakar. E.Toroğlu..A.Durmaz.E.Şener.M.Demirkol. gibi sözde spor yorumcuları F.Bahçe düşmanlığına hışımla devam ettiler. Başakşehir maçından sonra Rıdvan Dilmen'i dinlerken kulaklarıma inanamadım.Devre arasında Fernandao Bre
zilya'ya gidiyor diye haber yapan yandaş medya bugün Fernandao'yu yerlere göklere sığdıramıyor.Yandaş medya da hergün Fenerbahçe aleyhinde en az bir haber çıkıyor.Bugün Aspor'da Valbueno transferini Aykut Kocaman önledi diye bir haber çıktı.Bu haberin doğruluğu yanlışlığı umurumda değil.ama aylarca Valbueno'yu takımda istemiyor diye haber yapanlar bugün tam zıt bir haber yapıyor. Amaç F.Bahçe tam zorlu bir virajı dönmüşken kafaları karıştırmak.
Umarım bu oyunumuzu sezon sonuna kadar sürdürürüz,bu aşamada karşımızda tek engel
TFF kalır ve eğer onuda yenebilirsek mutlu sona ulaşabiliriz.TFF verdiği cezalarla,hakem atamaları ile Fenerbahçe'nin yoluna sürekli taş koyuyor.Maçlarda hakem rezaletlerini görüyoruz ve MHK'nun verdiği puanlarla Fenerbahçe'yi katleden hakemlere verilen ödül puanları da görüyoruz.
Sen ağzınla kuş tutsan sahada harikalar yaratsan hakem olmaz dedi mi olmuyor.
Ancak TARAFTAR baskısı bu oyunu bozabilir.
Fenerbahçe'yi bir maraton koşucusuna benzetirseniz,bitime son düzlükte sol bacağı aksıyor.İşte o sol bacak TARAFTAR.hep destek tam destek olunması gereken bir dönemde neden gerekeni yapmıyorlar.ALİ KOÇ destekliyor fakat ALİ KOÇ destekçileri kraldan çok kralcı ben AZİZ YILDIRIM'ın takımını desteklemem diyor.Böyle saçma sapan şeyler ile takımın sol bacağını topal bırakmayalım.Çünkü ancak o zaman hakemi de yenmek güçlü taraftar desteği ile mümkün olabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder