KADIKÖY'deki FENER

Siyasi erkin ve malum yapının güdümündeki Büyükekşi'nin federasyon başkanı olduğu bir futbol ikliminde artık Fenerbahçe için kolay bir maç yoktur. Fenerbahçe Takımı sahada mücadelesini gerektiği şekilde yaptığı müddetçe kazanabilir ve sezon sonu arzuladığı başarıya ulaşabilir. Önceki Samsunspor maçında Fenerbahçe takımı   en az 9-10 tene net pozisyon üretmişti. Başakşehir maçında ise ilk yarı boyunca en az 6 tane net pozisyon yakaladı. İkinci yarı ise 11 e 10 oynanan maç zaten Başakşehir ceza sahası içinde geçti ve sayısız pozisyon gol yapılamadı. Sezon başından beri Fenerbahçe tüm rakiplerine karşı  çok daha üst seviyede futbol ortaya koyuyor. En yakın rakibinden 16 gol fazla atmış ve averajı da +12 daha iyi. Samsunspor ve Başakşehir maçlarında da takım eskisi gibi üretmeye devam etti. Fakat ne yazık ki son vuruşlarda sonuca gidemedi. Takımda artan stres bence en büyük nedendir. İsmail Kartal'ın bu krizi yönetmesi gerekir. Başakşehir maçında ilk yarıda girilen 6 net pozisyonun

Samsunspor maçının kolay geçmeyeceği belliydi. Çünkü Samsunspor teknik direktör değişiminden sonra Alman teknik direktörüyle disiplinli bir oyun ortaya koymaya başlamıştı. Sahayı çok iyi parselliyor ve rakibine  ön alanda baskı yapan , direençli bir oyun ortaya koyuyordu. Bu  dirençli oyuna rağmen Fenerbahçe maç boyunca 9-10 tane net gol pozisyonu üretti. Bu pozisyonlardan ancak bir tanesini gole çevirebildi. Gol başlangıcında Fred'in bekletmeden Szymanski'ye oynadığı pas bu sezon Fenerbahçe'nin geçiş oyunlarındaki başarısını bir kez daha gösterdi. Şiir gibi bir gol atıldı. Bir takım düşünün ki iyi bir alan savunması yapan rakibine karşı maç boyunca 9-10 tane gol pozisyonu üretti. Bir tanesini gol yapabildi. Daha sonra rakibin serbest vuruştan baraj hatası ile kazandığı gol sonucu maçı kazanamadı. Bence yenilen golde Livakoviç'in hatasından  önce  Fred ve Szynanski'nin oluşturduğu  baraj hatası vardı. Barajı dağıttılar ve o boşluktan top geçti. Livakoviç'in bekl

  Sezon başından beri takım olarak  çatır çatır top oynuyor.. Gelene 4 gidene 5 tane gol atıyor. Son maçında oyun seviyen biraz düşse dahi yine sayısız gol fırsatı yakaladı, penaltı kaçırdı ve direklere takıldı. Sonunda buz gibi tertemiz bir golle bileğinin hakkıyla maçı kazandı.   Maçtan sonra malum takımın troll taraftarları sosyal medyada golün ofsayt olduğu algısı yaratmaya çalışsa da Türkiye'deki bilumum hakem otoritesi golün tertemiz olduğunu tescilledi..   Ertesi gün ise rakibin malum takım çıktığı maçta arka arkaya 3 tane pas yapamadı, rakibi karşısında bocaladı. Rakibinin şaibeli oyuncusu önce kendi kalesine komik bir gol attı, Daha sonra kazanılan penaltıyı evlere şenlik şekilde kaleciye teslim etti. Maçın sonlarına doğru ise  Barış artistik bir hareketle takımına şaibeli bir penaltı kazandırdı ve bu penaltıyla da maç kazanıldı.   Sezon başından beri her hafta benzer bir tiyatro oynanıyor.  Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan futbol seviyesi açısından 

Fenerbahçe 3 gün arayla oynadığı iki rakibine toplamda 12 gol attı. Gerçi rakiplerin ikisi de ligin dibine demir atmış zayıf takımlardı ama ne olursa olsun Fenerbahçe takımının oynadığı futbol, istek ve istikrar ile göz kamaştırıyor. En büyük rakibi ise 3 gün önce aynı takımı Ali Maçalan marifetiyle yenmişti. Bakmayın skorun 3-0 olduğuna, son dakikaya kadar direnen rakibine karşı  90 ve 90+ dakikalarında bulduğu gollerle  skoru yakaladı. Fenerbahçe  ise maçın başından sonuna kadar girdiği sayısız gol fırsatının ancak 7 tanesini gol yapabildi. Rakip Konyaspor maçın sonuna kadar göremediği Fenerbahçe kalesine 90. dakikada attığı güzel bir şutla tek golünü buldu. Bu arada 2 haftadır Büyükekşi ve Zorbay marifetiyle cezalı olan Fred'in  takımın oyununa nasıl olumlu bir etki yarattığını gördük. Büyükekşi futboldan anlamıyor ama Fenerbahçe  takımının oyunun nasıl kesebileceği kulağına fısıldanıyordur. Sakın malum takımın eksik futbolcular oynadığımız oyunu olumsuz etkiliyor palavr

İstanbulspor maçında alınan  skor çok güzel. Atılan goller çok daha güzel.   Sezon başında büyük umutlarla transfer edilen suskun Cengiz sonunda bir patlama yaptı. Maça damgasını vurdu. Soğuk havaya rağmen takımı yalnız bırakmayıp Atatürk Olimpiyat Stadını dolduran yaklaşık 25 bin Fenerbahçe taraftarı da mutlu.   Fakat bu güzellikleri abartmamak gerekir. Fenerbahçe ligin 47 puanla lideri. İstanbulspor ise  topu topu 5 puan toplamış ve ligin dibinde bulunan bir takım. Her iki takımında puan cetvelindeki konumlara bakacak olunursa maçın sonucu çok şaşırtıcı bir durum değil.   Kaldı ki Fenerbahçe takımı zayıf rakibine en az 4 tane net gol pozisyonu vermiş ve bunlardan 1 tanesi de gol olmuş. Becao ve Djiku'dan sonra Fenerbahçe'nin defans yapısı bozuldu. Bu maçta da Serdar ve Oosterwolde ikilisi defansın arkasına çok adam kaçırdılar. İsmail ve Crespo her ne kadar ofansif anlamda katkı sağladılarsa da defans dörtlüsünün önündeki alanı yeteri kadar kapatamadılar. Bu da

Türk Futbolunda gün geçmiyor ki yeni bir skandal olmasın. Sezon başından beri skandal hakem kararlarıyla malum takım iteklenerek Fenerbahçe'nin arkasında zirvede kalması sağlandı. Hakem kararları o kadar rahatsız edici boyuta geldi ki   Beşiktaş stadında  TFF Başkanı Büyükekşi büyük bir protesto ile karşı karşıya kaldı ve stadı terk etmek zorunda kaldı. Fakat bu protestoya rağmen Büyükekşi geri adım atmadı ve inatla malum takım lehine çalışmalarına devam etti. Sonunda Ankara'da Halil Umut Meler Ankaragücü Başkanı tarafından yumruklandı. Perşembenin  gelişi çarşambadan belli olur derler. Onun için bu saldırıdan dolayı pek de şaşırılmadı. Bu kaostan Büyükekşi hemen faydalanmaya çalıştı. Süresiz ertelediği ligi 2 gün sonra malum takım lehine fikstürü değiştirerek tekrar başlattı. Tekrar başlayan ligin ilk maçında ise Fenerbahçe'yi Zorbay'a doğrattı. Puanını çalamıyorsan en iyi adamlarını çal prensibiyle Fred'i sudan bir sebeple oyundan attırdı. Amaç bir sonraki d