KADIKÖY'deki FENER

  Fenerbahçe taraftarı uzun zamandır böyle güzel derbi galibiyetlerine hasret kalmıştı. Özellikle geri düştükten sonra takımın karakterli bir duruş sergileyerek maçı bu şekilde geri çevirmesi Fenerbahçe taraftarını gelecek için çok umutlandırdı. Fenerbahçe maça çok iyi başladı. Daha önceki maçlarda olduğu gibi ön alanda rakibe baskı yaparak kazandığı toplar ile pozisyonlar yakaladı. Bu pozisyonları Valencia ve Samatta ile değerlendiremedi. Eğer rakibe ön alanda çok adamla baskı yaparsan arkanda yani 1.bölgende büyük boşluklar verebilirsin. Özellikle rakibinde Abdülkadir Ömür ve Nwakaeme gibi mesafe kat edebilen hızlı oyuncuları var ise ve Gustavo-Sosa ikilisinden Sosa ayağın topallar ise rakibine pozisyon verirsin. Nitekim dün akşam da böyle oldu. Zaman zaman ayağa çok iyi pas yapabilen Trabzonspor Fenerbahçe’nin ön alanda yaptığı baskıyı kırdı ve Fenerbahçe sahasında boş alanlar buldu. Bu pozisyonların birinde Sosa Lemos’u bozarak topu Nwakaeme’ye hediye etti ve Nwakaeme de bu hediy

  Çok zorlu bir Göztepe deplasmanından Fenerbahçe üç puan ile dönüyor.   Skora aldanmamak   lazım.   Fenerbahçe oynadığı oyunla çok daha farklı bir skorla Kadıköy’e geri dönebilirdi. Fakat forvet oyuncuları gol pozisyonlarında çok hoyratça davrandılar. Özellikle maçın ikinci yarısında son bölüme kadar ön alanda kurduğu baskılı oyun ile Göztepe’yi sahasından çıkartmadı. Skor 3-1 olduktan sonra çok gol pozisyonu yakaladı ve Göztepe’nin genç kalecisi İrfancan’ın da başarılı oyunu nedeniyle bu pozisyonlardan faydalanamadı. Sonuçta Fenerbahçe yeniden kurulmaya çalışılan bir takım ve Erol Bulut yönetiminde geçen iki sezonda oynanan kaos futbolundan kurtulup sistemli bir futbol oynamaya çalışıyor. Her geçen gün de üstüne koyarak ilerliyor. Takımın defans ve orta saha anlayışı zamanla oturuyor. Forvet hattında sıkıntıları vardı ve yeni transferler ile bu hattında iyiye yönelim içinde olduğu belli oldu. Erol Hoca’nın elinde geniş bir kadro yelpazesi var ve oynatmak istediği oyuna göre ve ha

  Dün akşam Ozan Tufan belki de kariyerinin en iyi gollerinden birini Almanya-Türkiye arasında oynanan hazırlık maçında attı. Bu genç kardeşimizi oynadığı oyun ve attığı golden dolayı defalarca tebrik etmek lazım. Bir Fenerbahçeli olarak da gurur duymak gerekiyor. Fakat sosyal medyada bu golle ilgili yapılan bazı yorumları okuyunca çok şaşırdım. Bu yorumların rakip takım taraftarlarından geleni benim için pek önemli değil ama Fenerbahçeli veya Fenerbahçeli görünümlü hesaplardan gelmesi beni çok üzdü. Neymiş? Ozan Tufan bu golü şansına, balına atmışmış. Ne olmuş? Ozan topu Hanya’ya doğru vurmuş da top birinin poposuna çarpıp Gonya’ya mı gitmiş? Hayır. Defalarca izledim. Ozan’ın topa kaleye doğru vurduğu açıkça gözüküyor. Ozan’ı engellemeye çalışan üç tane Alman futbolcuya rağmen o dar alanda topun kimseye temas etmeden kaleye gittiği de ortada. Ozan’ın ani vuruşunu beklemeyen ve hareketsiz kalan kaleci de ortada. Bir de topun süzülerek filelere gittiği bir aşırtma vuruş var. Şapka ç

  Bir gün önceki ‘ Karagümrük Maçı Öncesinde Kadro Seçimi ‘   başlıklı yazımda Erol Bulut’un özellikle orta sahada futbolculara nasıl süre vereceğini yazmaya çalışmıştım. Nitekim Erol Bulut da buna benzer bir kadro oluşturdu ve maçın gidişatına göre de süre paylaşımında bulundu. Erol Bulut Galatasaray maçındaki orta sahasını değiştirmedi. Sosa Gustavo’nun yanında oynarken Ozan Tufan da daha önde üçlü forvetin hemen arkasında oynadı. Galatasaray maçındaki gibi ön alanda rakibe baskı yapmaya çalıştılar. Ozan Tufan’ın çok güçlü bir fizik yapısı var. Yeri geliyor o güçlü fizik yapısı ile güçlü stoperleri dahi ezip geçebiliyor. Hızlı ve dikine   top sürüşleri ile kolaylıkla rakip eksiltebiliyor. Bütün bunları korkunç enerjisi ile yapıyor. Erol Hoca 58. Dakikada yorulan Ozan Tufan’ın yerine sakatlıktan yeni çıkmış ve fizik olarak daha güçlenmemiş Mert Hakan’ı aldı. Mert Hakan’ı da yavaş yavaş oyuna sokmak alıştırmak istiyordu ama bırakın güçlü Ozan Tufan’ı daha kendi standart fizik gücü

  Sosyal medyada sürekli bir ideal on bir paylaşımları oluyor. Şu pozisyonda şu futbolcu oynamalı, bu pozisyonda bu futbolcu oynamalı gibi söylemlerde bulunuluyor. Zaman zaman paylaşımcıların aralarında tartışmalar oluyor ve teknik direktöre eleştiriler geliyor. Bunlar keşke eleştiri ile sınırlı kalsa, sosyal medyanın kanayan yarası hakaretlere kadar varılıyor. Oysa artık futbol farklı bir düzeye geldi diye düşünüyorum, ‘süre almak’ diye bir söylemin futbol literatürüne yerleştiğini görüyoruz. Eskiden herhangi bir pozisyonda iyi bir oyuncun olurdu ve buna göre ideal bir on bir oluşturulurdu. Eğer sakatlık, ceza veya bir başka nedenden dolayı bu ideal on birdeki pozisyonlardan birinde bir aksama olursa ‘’yandı gülüm keten helva’’ misali teknik direktörler ellerindeki en iyi yedek ile veya o pozisyon için devşirme sayılacak başka bir oyuncu ile bu eksikliği telafi etmeye çalışırlardı. Birde sadece iki oyuncu değiştirme hakları(daha sonra bu üç oyuncuya çıkarıldı) ve maç kadrosunun 16 k