KADIKÖY'deki FENER

Fenerbaahçe için Beşiktaş derbisini kazandıktan sonra Rize deplasmanında kazanmak çok önemli idi. Hem iddiasını sürdürebilecekti, hem de Teknik Direktör Ersun Yanal'ın geleceği şekillenecekti. Çünkü Ersun Yanal'ın Beşiktaş maçından sonra yaptığı sitem dolu açıklamalar ve söz verdiği halde hafta arasında yapmadığı basın toplantısı kafaları iyice bulandırmıştı.  Fakat Fenerbahçe üçüncü deplasman galibiyetini aldı ve şu an kafalardaki bazı soru işaretlerini önümüzdeki haftalara bıraktı. Aynı zamanda Ersun Yanal'da Beşiktaş galibiyetinden sonra alınan bu galibiyetle de biraz gerginliğinden kurtulmuş oldu. Ersun Yanal sakatlıklar ve cezalardan dolayı bence olabilecek hemen hemen en iyi on bir ile başladı. Sol kanatta Tolga yerine Rodigez ile başlasa idi daha mı iyi olurdu bilemiyorum. Aynı zamanda fizik olarak bitmiş Kruse yerine Vedat'ın arkasına Deniz Türüç'ü kaydırıp sağ kanatta Ferdi'ye forma verse idi belki de çok daha etkili olurdu diye düşünüyorum

Fenerbahçe iki yıl sonra önemli rakibi Beşiktaş'ı 3-1 gibi net bir skor ile yenerek taraftarını oldukça sevindirdi.   Bir İleri İki Geri Fenerbahçe bir adım ileri gider iken iki adım geri geliyor. Geçen hafta ligin en iyi top oynayan ekiplerinden Sivasspor'dan 3 tane gol yiyen Fenerbahçe bu hafta ezeli rakibi Beşiktaş'a 3 tane gol atabiliyor. Bu şekilde Fenerbahçe 16 maçta toplam 28 puan topladı ve 20 puan kaybetti. Geçen senelerdeki puan ortalamasına göre bu puanla şampiyon olmak mümkün değil ama bu sene faklı bir durum oluştu ve takımların puan ortalamaları birbirine çok yakın olduğu için Fenerbahçe'nin şampiyonluk için hala şansı var. Deplasmanda Kazanmak Gerek Fenerbahçe önce deplasmanlarda nasıl kazanılır onu çözmesi lazım. Alanya, Kayseri ve Sivas deplasmanlarında kaybedilen 3er puanın yanına kendi sahasında kaybettiği Antalya maçı ile de 3 puan eklenince toplam 12 puanı kayıp olmuş. Ersun Yanal'ın bu sorunu çözmesi lazım. Beşiktaş maçında nispet

Gençlerbirliği maçının başında geri düşmesine rağmen Fenerbahçe'nin maçı çevirmesi farklı bir şekilde sahadan galip ayrılması taraftara moral verdi. Özellikle haftalardır Ferdi konusunda gelen eleştirilere Ersun Yanal'ın kulak vererek genç Ferdi'yi oyuna sürmesi ve Ferdi'nin ise çok güzel bir gol atarak taraftarına mesaj göndermesi coşkuyu daha da artırdı. Malatya ve Göztepe deplasmanları sonrasında büyük bir tedirginlik ile çıkılan maçta Fenerbahçe'nin son iki maçında bulduğu gol pozisyonundan daha fazlası olan 8 tane net gol pozisyonu üretmesi ve bunların 5 tanesini gole çevirmesi Fenerbahçe taraftarını sevindirdi ve şampiyonluk için umutlandırdı. Fakat şunu da belirtmek gerekir ki Fenerbahçe bu gol pozisyonlarını üretirken ve 5 tane gol kazanır iken rakibi Gençlerbirliği'nden 2 tane gol yedi ve en az 4 tane net gol pozisyonu verdi. Genç taraftarlar arasında genellikle ''yediğinden fazlasını atacaksın, defans yapmayaca

Türkiye Kupasında İstanbulspor oynadığımız maçta ilk on birde görev alan Ferdi Kadıoğlu maçı 1 asist ve 1 gol ile tamamladı. Maç boyunca yaptığı asist ve attığı golün yansıra her hareketi ile izleyenleri büyüledi. Ferdi Kadıoğlu büyük bir yetenek. Eskilerin tabiri ile kumaşı çok iyi, top ayağına yakışıyor. Bunun yanında Hollanda doğumlu olan ve futbol eğitimine Hollanda'da başlayan Ferdi bu nedenle nerede duracağını, nasıl pas atacağı  gibi futbol prensiplerini çok iyi öğrenmiş. Ferdi henüz 20 yaşında ve iddia ediyorum ki şu an 25-30 yaş civarında takımda görev alan bazı futbolculardan daha çok futbol bilgisi vardır. Fakat ne yazık ki Ersun Yanal öyle düşünmüyor. Istanbulspor maçından sonra kameralara aşağıdaki şekilde konuşuyor.   Şundan emin olun ki Fenerbahçe'nin geleceği için bir takım planlar yapıyoruz. Bazen taraftarlarımız bize serzenişlerde bulunuyor ama oyuncuları kaybetmeden kazanmak bizim arzumuz içinde var.  Ferdi daha genç bir oyuncu. Erk

Türkiye'de futbolda Fenerbahçe'ye karşı bir hakem terörü var. MHK'nın kontrolünde hakemler Fenerbahçe'ye karşı sürekli kasıtlı düdük çalıyorlar ve MHK tarafından ödüllendiriliyorlar. Geçen hafta Malatya'da ve bu hafta Göztepe maçında yaşananlar bunu resmen kanıtlamıştır. Göztepe'nin kazandığı penaltı pozisyonunda Gustavo'nun hareketine verilen penaltı kararı doğru idi. Altay penaltıyı kurtardı ama atıştan önce aynen Malatya kalecisinin bir hafta önce yaptığı gibi ihlal yaptı.Fakat Malatya kalecisinin ihlali cezalandırılmadı. Altay'ın oyunu hemen başlatması ve Fenerbahçe'nin golü bulması da bir başka ilginç konu oldu. Tabi ki Fenerbahçe'nin golü de sayılmadı.                                                                                                                                                                 Fenerbahçe bir saldırı altında, dört bir yandan saldırı geliyor. Medya, TFF, MHK ve iktidar kanadı her ortamda

Y eni Malatyaspor karşısında 1 puan mı kazandık yoksa 2 puan mı kaybettik? Buna benzer soru bir gazeteci tarafından Ersun Yanal 'a yöneltildi ve verdiği cevap aynen şu;               " Fenerbahçe galibiyetle mutlu olur. Galibiyet bizim tek sloganımızdır. Biz galip gelmek için sahaya çıkarız"   Puan kaybedilen her maç sonunda Ersun Yanal'dan buna benzer açıklamalar duyuyoruz Kulağa da çok hoş geliyor ama 12 hafta sonunda kaybedilen 15 puan ve sahada oynanan oyun bu açıklamalar ile örtüşmüyor. Galip gelmek için sahaya çıkan bir takım 4 tane ön libero orijinli topçu ile orta sahasını oluşturmaz. Santraforlarının sakat olduğu bir dönemde mecbur kalıp Alper'i oynatmak zorunda kalabilirsin. Nitekim Alper elinden gelenin en iyisini yaptı ve başarılı olduğuna inanıyorum. Fakat Vedat'ın olmadığı bir yerde Rodriges’i de kenarda oturtup, gerçekte bir ön libero olan Tolga'yı oynatamazsın. Üstüne üstlük Deniz Türüç, Zyac ve Ferdi gibi ko

Maçın başında 6.dakikada haklı bir penaltı ile öne geçiyorsun. Artık maçı kontrol edip beraberlik için üstüne gelen rakipi kontra ataklarla zor duruma düşürmen beklenir Çünkü iki tane çok süratli kanat oyuncun var. Ama öyle olmuyor baskı yiyorsun ve rakibinin yaptığı bir kontra atakla golü yiyorsun. Henen arkasından gene haklı bir penaltı ile tekrar öne geçiyorsun ve üstüne üstlük rakibin 10 kişi kalıyor. İkinci yarı herkes 2-1 önde olan Fenerbahçe'nin 10 kişi kalan rakibi karşısında maçı daha yüksek skorlara taşıyacağını bekler iken,rakip 10 kişi ile seni baskı altına alıyor ve beraberliği buluyor. hemen arkasından 10 kişi olan rakibin karşısında bir duran top ile öne geçiyirsun. Daha sonra Isla kırmızı kart görünce her iki takımın da sayıları eşitleniyor ve maç bitene kadar çok zorlanıyorsun. Sonunda bu kötü futbolun ile 3 puanı kazanıyorsun. Maçtan sonra ''Evet Fenerbahçe kötü oynadı ama 3 puanı kazandı halbuki geçen hafta iyi oynadığı halde puan alamamışt