KADIKÖY'deki FENER

  Türkiye'de futbolun başında Mehmet Büyükekşi adında bir adam var. Bu adam sık sık Türkiye'de futbolun marka değerini arttırmaları gerektiğini                                                       söylüyor.   Premier Ligin naklen yayın gelirinin 5 milyar Pound civarında olduğunu ifade ediyor. Oysa Türkiye'de bu rakamın 120 milyon dolar civarında olduğundan yakınıyor. Çok da geriye gitmeye gerek yok. Aziz Yıldırım döneminde futbolun naklen yayın geliri 500 milyon dolara çıkmıştı. Anadolu Kulüplerinin kasalarına para girmişti. Sonra ne oldu? 37/ de şike kumpası operasyonlarıyla Fenerbahçe Spor Kulübü'ne darbe indirmeye çalıştılar. Fenerbahçe’yi bitireceğiz derken Türk Futbolunu bitirdiler. Şimdi By-Lockçu Federasyon Başkanı Türk Futbolunun marka değerini yükselteceğiz diye yırtınıyor. Anadolu kulüplerinin seyirci sıkıntısı var; 3-4 bin kişiye oynuyorlar diye şikâyet ediyor.  Yenilen pehlivan güreşe doymazmış derler. 3/7 de Fenerbahçe'ye saldıranlar Fenerb

Fenerbahçe çatır çatır top oynuyor. Ligde oynanan 9 maç sonunda rakiplerini çaresiz bıraktı. Sadece rakiplerini değil aynı zamanda Fenerbahçe'nin önünü kesmeye çalışan TFF ve MHK'yi de çaresiz bıraktı. Büyükekşi'nin güdümündeki MHK hakemleri geçen 9 hafta boyunca malum takımı itekleme çabası içinde idiler. Buna karşılık Fenerbahçe'yi doğradılar. Fakat Fenerbahçe'nin üst düzey futbolu karşısında Fenerbahçe'nin puanlarını gasp edemediler.. Ligin 3 namağlup takımından biri olan Hatayspor ile olacak maçın zorlu geçeceğini tahmin ediyordum. Ama Fenerbahçe maç başlar başlamaz çok etkili bir oyunla rakibini  oyun dışına attı. 39 dakikada skor 3-0 oldu. Fenerbahçeli futbolcular oynadıkları oyundan zevk alıyorlar. Zevk aldıkça daha da güzel oynamaya çalışıyorlar. Sahada müthiş bir karnaval oluyor. Bu güzel futbolu gören taraftar ise büyük bir coşku ile  tribünde ayrı bir karnaval  görüntüsü veriyorlar. Artık taraftar ''güneşini kaybettim '' demiyor. Umarı

  Aman nazar değmesin İsmail Yüksek her geçen gün futbolunu geliştiriyor. Fenerbahçe takımında başlayan yükselişi Milli Takımda da devam ediyor. İsmail 2020 yılının Ağustos ayında Fenerbahçe'ye Gölcükspor'dan transfer edildi.  Balıkesirspor, Adana Demirspor ve Bursaspor'a kısa dönemlerde kiralık verildi. 2022 yılı Haziran ayında ise Fenerbahçe kadrosuna geri dönüş yaptı. Geçen sezonun teknik  direktörü Jorge Jesus sezon başında İsmail'e şans verdi .Dinamo Kiev maçında İsmail tecrübesizliğinin eseri olarak kırmızı kart gördü ve takımı 10 kişi bıraktı. Bu maçta  İsmail kırmızı kartı sadece maçın hakeminden değil aynı zamanda Jorge Jesus'dan da gördü. Jesus İsmail'in yerine kendi transfer ettirdiği  Aroa'ya formayı teslim etti. Ve İsmail'i unuttu. Oysa İsmail çok yetenekli. enerjik mücadeleci fakat tecrübesiz bir genç idi. Eğer İsmail'e daha çok süre verseydi İsmail'in gelişimi daha da hızlanacaktı. Sezon sonunda yetersiz Aroa ile yeni kurulan kadro

  Fenerbahçe git gide daha güzel futbol oynuyor. Rakipleri ile arasında oynanan  futbol açısından büyük bir seviye farkı var. Bazı teknik direktörler maç sonu açıklamalarında dürüstçe bunu itiraf ediyorlar. Geçen hafta Rizespor maçından sonra İlhan Palut'un söylediklerine benzer sözleri bu gece Kasımpaşaspor'un maçından sonra Kemal Özdeş de söyledi.   Fenerbahçe'nin böyle başarılı bir şekilde sezona girmesi tabii ki haftalardır burada bahsettiğimiz k irli düzenin  bütün hesaplarını alt üst etti. Tüm paydaşları ile beraber Fenerbahçe'nin önünü kesmeye çalışıyorlar.  TFF ve MHK içindeki unsurlar çeşitli kirli operasyonları kurguluyor. Yayıncı kuruluş ki Fenerbahçe taraftarı  yancı kuruluş  diye çağırıyor malum takım ve Fenerbahçe maçlarında  çifte standart uyguluyor. Sarı kart gören Muslera'nın hakemi alkışlamasını göstermiyor. Çünkü futbol kurallarına  göre Muslera 2.sarı karttan kırmızı kart görüp, oyun dışı kalmalı. Dün oynanan malum takımın maçında maç 0-0

Spartak Tranava  maçını kazanarak Fenerbahçe Avrupa'da da yoluna devam etti. İsmail Hoca'nın neredeyse 7 futbolcusunu değiştirerek ağır bir rotasyon ile çıktığı bu maçı takım zorlanarak olsa da kazanmasını bildi. Umarım Fenerbahçe bu galibiyet serisine devam eder ve Konfederasyon Kupasında grup birincisi olarak bir üst tura çıkar. Bence bu maçın önüne geçecek gündem Başkan Ali Koç'un yaptığı açıklamalardır. Belki de Ali Koç ilk defa bu kadar açık konuştu. Kamuoyunun duyması gereken bazı isimleri açıkladı. Yıllardır bu platformda belirttiğimiz kirli düzenin bazı unsurlarından bahsetti. Sezon başından beri şiddetle artan Fenerbahçe'yi doğrama operasyonunu rakamlarla açıkladı. Hakemler içinde olan İzmir Grubunu anlattı ve daha önce defalarca bahsettiğimiz isimleri kamuoyu ile paylaştı. Hakan Ceylan, Alper Ulusoy, Koray Gencerler ve Serkan Tokat isimlerini söyledi. Kibarca da Mehmet Büyükekşi'yi uyardı. Tarafsızlığa davet etti. Fakat Büyükekşi'nin tarafsız olma

  Fenerbahçe sezonun başından beri üstüne  koyarak daha güzel bir futbol ortaya koyuyor.  Bence     Rizespor ligin zorlu ekiplerinden biri. Fenerbahçe Atatürk Stadyumuna gelirken puan cetvelinde 3 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 yenilgi ile dördüncü sırada idi. Beklentiler zorlu bir mücadele olacağından yanaydı ama olmadı. Tabiri caizse Fenerbahçe rakibini ezip geçti. Maçtan sonra Rizespor'un genç, umut vaat eden başarılı teknik direktörü İlhan Palut yaptığı açıklamada hiç bu kadar zor durumda kalmadıklarını, Fenerbahçe'nin oyununu daha üst noktalara taşıdığını, sahada bu kadar yok olacaklarını düşünmediklerini belirtti..  Fenerbahçe'yi tebrik eden Palut, takımının yeniden öz güven kazanıp mücadeleye devam etmesi gerektiğini söyledi..   Eğer  rakip teknik direktör bu kadar samimice itirafta bulunuyorsa burada Fenerbahçe'nin oynadığı futbolu daha da ballandıra ballandıra anlatmanın gereği yoktur. Fenerbahçe Türkiye Liglerinin bir kaç seviye üstünde futbol oynuyordur.