KADIKÖY'deki FENER

Fenerbahçe Spor Kulübü sadece bir spor kulübü olmaktan öte aynı zamanda 25 milyondan fazla taraftarı ile Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşudur.  Dolayısı ile her dönem başta siyasi erk olmak üzere çeşitli siyasi yapıların ilgisini çekmiştir. Fenerbahçe Spor Kulübü taraftarları arasında her siyasi yapıdan görüşler olmasına rağmen hâkim görüşün kuruluşundan beri Atatürkçü, laik bir görüş olduğu herkesin kabul ettiği bir şeydir. Kurtuluş Savaşında cepheye silah temininden başlayan mücadele işgal kuvvetlerine karşı sahada General Harrington Kupasını kazanarak devam etmiştir. Onun içindir ki Atatürk Fenerbahçe Spor Kulübünü ilk fırsatta ziyaret ederek anı defterine bir teşekkür notu yazmayı ihmal etmemiştir. Bu Fenerbahçe Spor Kulübü tarihindeki en değerli belgedir.   Eski ADD Başkanı zat fırsat buldukça Fenerbahçe Spor Kulübünü hedef alan açıklamalarda bulunur. Oysa Atatürk’ün bu Kulübü niçin ziyaret ettiğini ve o deftere ne yazdığını okuyup anlamaya çalışmalıdır. Taraftarı oldu

  Geçen hafta maçın en iyi oyuncularından biri olan Tisserand maçın hemen başında af edilemez bir hata yaptı. Ama biraz Altay’ın çabası biraz da şansın yardımı ile Fenerbahçe gol yemedi. Bu hatanın yarattığı baskı nedeniyle mi yoksa hava şartlarından mı bilinmez sakatlandı ve yerini Lemos’a bıraktı. Lemos’un ise girdikten biraz sonra Tisserand’a nazire yaparcasına yaptığı hata ve takip eden hatalar zinciri ile Fenerbahçe alışık olduğu maç başı golünü yemekte pek gecikmedi. Yaklaşık -15 C ye kadar düşen hava sıcaklığında ve son derece kaygan bir zeminde ligin güçlü ekiplerinden biri olan Sivasspor deplasmanına 1-0 geride başlamak bir kâbustu. Üstelik ilk yarı boyunca hemen hemen iki pas dahi yapamadığın bir oyun kurgusu da işin tuzu biberi oldu. Fenerbahçe taraftarı umutsuz ve çok kötü bir ilk yarı geçirdi. İlk yarı sonunda bence biraz da şansın yardımı sonucu kazanılan penaltıyı belki de maçın en verimsiz adamı Valencia kötü bir vuruşla gole çevirince Fenerbahçe hiç ummadığı anda ber

Fenerbahçe zaman zaman iyi oynadığı Ankaragücü maçını kazanarak ligin zirvesini eşit puanlarda Beşiktaş ile paylaştı. Malum rakibi ile de puan farkını 5 puana taşıdı. Daha bu köprünün altından çok sular akar derler ama ne olursa olsun önemli bir avantaj kazandı. Bu arada çok zor geçecek Sivas deplasmanını unutmamak lazım. Çünkü bu maç üç gün sonra çok zor hava koşullarında(-11 ile -15 C arasında hava sıcaklığı bekleniyor) ve muhtemelen ağır bir zeminde oynanacak. Rakipleri en az beş gün ara ile maça çıkarken Fenerbahçe’nin üçer gün ara ile böyle zor maçlara çıkması fikstürün azizliğinden öte TFF’nin marifeti olduğunu düşünüyorum. Ankaragücü maçında defans hattında Tisserand ve özellikle Nazım çok güzel bir oyun ortaya koydular. Fakat Novak belki de sakatlıktan yeni çıktığı için vasatın da altında yetersiz bir oyun sergiledi. Sezon başından beri Novak’ın iyi oynadığı bir maç hatırlamıyorum desem yeridir. Caner ise her zaman patlamaya hazır bir bombadır. Kasımpaşa maçında gördüğü ucuz sa

Erzurum deplasmanı belki de bu sezonun en zor deplasman maçıydı. Erzurumspor’un güçlü veya zayıf olmasının bu maçın zorluk derecesi ile ilgisi yoktu. Yüksek rakım ve bozuk zeminde top tutmak ve pas yapmak alışık olmayan Fenerbahçeli futbolcular için çok zor oldu. Üstelik bir pazartesi günü haftanın son maçı olarak gündüz saatlerinde oynanması Fenerbahçeli futbolcuların maça motive olması açısından pek  kolay olmadı. Nitekim ilk yarı boyunca Fenerbahçe takımı sahada hiçbir şey yapamadı. Futbolcu açısından bu tür maçlarda oynamak çok zordur. Fakat devrenin sonunda uzatmalarda gelen gol ile takımın üstündeki ölü toprağı gitti. Bu moralle çıkılan ikinci yarıda bulunan iki güzel gol ile zor maç kolay maça döndü. Böyle bir maçta teknik analiz yapmak veya neden şu oynamadı bu oynadı diye bir eleştiri yapmak  haksızlık olur. Bence Fenerbahçe taraftarı da sadece 1-0 olsun bizim olsun düşüncesindeydi. Çünkü bu maçta alınacak üç puan ile liderle puan farkını eşitleyecekti ve öyle oldu. Bu maçta

  Fenerbahçe ligin güçlü ekiplerinden Alanyaspor’u zor da olsa yenerek 17.haftayı üç puanla kapattı. Maçın sonunda bazı çevreler Fenerbahçe’nin galibiyetini ve puan cetvelinde oluşan yeni sıralamayı konuşacağına maçtaki topa sahip olma oranları üstünden Fenerbahçe takımına eleştiri getirdiler. Aslında Erol Bulut Alanyaspor’a bir tuzak hazırlamış. Topu Alanyaspor’a bırakarak topun arkasına geçmiş ve takım savunmasıyla Alanyaspor’u durdurmak istemiş. Maç başlar başlamaz da Fenerbahçe takımı en az altı futbolcusuyla Alanyaspor’a 1.bölgede şok baskı yapmış ve kazandıkları toplarla da gol pozisyonuna girmiş. İlk yarı boyunca Sinan’ın kazandırdığı güzel gol dışında Fenerbahçeli futbolcular gol pozisyonundan önceki final paslarını düzgün yapabilseydiler zaten maç ilk yarı bitmiş olacaktı. Buna karşılık ilk yarı boyunca Alanyaspor’un Efecan ile girdiği ve Altay’ın kurtardığı pozisyon dışında pozisyonu yok. Alanyaspor’un %70 topa sahip olarak oynadığı ilk yarı boyunca sadece 1 gol pozisyonuna

  Mesut Özil son on yıldır Türk futbolseverlerin hayranlıkla ve gururla takip ettiği Almanya vatandaşı Türk futbolcu. Shalke 04,Werder Bremen, Real Madrid ve Arsenal’de süren futbol yaşamıyla hepimizi büyüledi. Şimdi ise adı Fenerbahçe ile anılıyor. Sosyal medyada Mesut’un Fenerbahçe’ye transferi ile Fenerbahçe’nin nasıl uçuşa geçeceği anlatılıyor. Mesut’un Arsenal ile yaptığı oldukça yüklü bir kontratı var ve artık Arsenal bu kontrattan ve dolayısıyla 32 yaşına gelmiş Mesut’tan kurtulmak istiyor. Onun içindir ki Mesut nerede ise 1 yıla yakın zamandır kadroda değil. Peki, bu yüklü kontrattan Fenerbahçe’nin nispeten çok daha az olan bütçesine Mesut nasıl ikna edilecek? Yani kaynak nasıl bulunacak? Fenerbahçe taraftarı görünümlü hesaplar hemen çözümü bulmuşlar. Ozan Tufan. Sezon başında çöp diye ilan edip taraftara ıslıklattırdıkları ve 32 lik Edin Visca takasına bile adını yazdıkları Ozan Tufan. Sezon başında da 6 milyon € veriliyordu. Şimdi fiyatı da biraz yükseltmelerini isteriz, gele

  Kasımpaşa maçının kahramanı kim diye anket yapılırsa doğal olarak iki gol atan Thiam seçilir. Aslında Thiam’ın bir maçta iki gol atması çok da büyük bir sürpriz olmaması lazım.Sakatlıklar ve hastalıklar ile mücadele edilirken ve kadro yapımında zorlanırken Sadık’ın kendi orijinal pozisyonu dışında zor bir pozisyonda oyuna başlaması tüm taraftarı korkuttu. Ama Sadık'ın ters ayakla olsa dahi Yusuf Erdoğan’a karşı nerede ise kusursuz oyun oynaması bence onu maçın kahramanı yaptı.Son derece basit, olması gereken yerde yaptığı hamleler ile oyuna ağırlığını koydu.  Her zaman dediğim gibi savaşları hep generaller değil askerler de kazanır ve Sadık bu takımın kahraman bir askeridir. Mehmetçik Basri ruhunu taşıyan birkaç futbolcudan biridir. Onun yeteneklerini eleştirmek yerine onun savaşçı ruhunu konuşmak ve takdir etmek gerekir diye düşünüyorum. Çünkü Fenerbahçe'nin böyle bir dönemde bu savaşçı ruha  çok ihtiyacı var. Erol Bulut Hoca’ya büyük bir saygı duyuyorum. Umuyorum ki onun