KADIKÖY'deki FENER

Daha önceki sezonlara benzer şekilde eksik kaldığı Trabzon deplasmanından Fenerbahçe mağlubiyetle döndü.Hafta içinde belirttiğim gibi malum camianın ve takımların uzantısı bir federasyon başkanı komutasında oluşturulan hakem çetesi marifetiyle  Fenerbahçe yine doğrandı. Sabıkalı yan hakem bayrağını kaldırmadı.Sabıkalı Ulusoy VARda ofsaytı tespit etmedi.Ve yine sabıkalı Halil Umut Meler de Fenerbahçe'ye gösterdiği ve Trabzon'a göstermediği kartlarla Fenerbahçe'yi eksik bıraktı. Bu tiyatro yıllardır devam ediyor. Oyuncular değişiyor ama aynı oyun sürekli sergileniyor.Cüneyt,Bülent gidiyor yerine Halil Umut , Ali Şansalan geliyor. Şimdi TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve MHK Başkanı sicili kirli eski hakem Sabri Çelik. Onun için hakem atamalarını ,hakem kararlarını,verilen veya verilmeyen cezaları bu gözle değerlendirmek gerekir. Fenerbahçe'nin ise bu organize yapıya karşı mücadele alanı sınırlı. Öncelikle sahada mücadelesini üst düzeye çıkarmalı.Yöneticisi,teknik ekibi,sporc

  Hüseyin Göcek her zamanki gibi Kadıköy'e talimatlı gelmiş.  Sinsice ortalığı fazla bulandırmadan Fenerbahçe'nin puanlarını  çal talimatı almış.Maçın tamamında bunu yapmak için çabaladı.. Rıza Çalımbay yönetimindeki Sivasspor da  fazlasıyla motive bir şekilde maça çıktı. Rıza bunu her daim yapıyor.Özellikle BJK maçlarında süt dökmüş kedi edasıyla oynayan Sivassporlu futbolcular neden ise Fenerbahçe maçlarında bir aslan kadar vahşileşebiliyor, Sivasspor maç boyunca 23 faul yaptı. Toplam 5 sarı kart gördü, ama kırmızı kart yok. Çünkü talimatlı Hüseyin ikinci sarı kartı göstermesi gereken pozisyonlarda Sivassporlu futbolcuları af etti.Fakat aynı Hüseyin faul bile olmayan bir pozisyonda Batshuayi'ye ikinci sarıdan kırmızı kartı gösterdi.Bir an olsun tereddüt dahi etmedi. Haftalardır hakem kararlarına trajikomik bir şekilde ağlayan bir camia var. Bu malum camia 2-0 öndeyken 10 kişi kalınca maçı 2-2 tamamlayarak puan kaybetti. Haklı olmadığı halde puan kaybından hakemi sorumlu t

  Dün akşam Fenerbahçe çok önemli bir maçı puan kaybı yapmadan geçirdi. Daha önceki yazımda olabilecek bir anlık konsantrasyon kaybı dahi puan kaybına sebep olabilir diye belirtmiştim. Nitekim maç süresince bu sıkıntıyı zaman zaman yaşadık. Özellikle benim gibi çok heyecanlı kimselerin 67.dakikadan 86. dakikaya kadar geçen süreyi pek unutmayacağını düşünüyorum. Sonuçta Fenerbahçe kazanmaya devam ediyor. Türkiye ve Avrupa Liginde lider durumda. Türkiye liginde en çok galibiyet alan, en çok gol atan ve en iyi averajı olan takım. Türkiye Liginde maç eksiğine rağmen puan farkıyla lider pozisyonda olan bir takım. Daha ne olsun? Maçtan sonra Jesus  ''Riskli ofansif bir oyun oynuyoruz. Arkada az adamla kalıyoruz, boşluk bırakıyoruz. Ben oyuncularımdan böyle bir oyun istiyorum. Önemli olan yediğimizden çok atmamız gerekiyor.''                                                                                         diyor. Jesus'un bu söyleminden sonra defans arkasında

  Rennes çok iyi bir takım. Fenerbahçe'yi çok iyi analiz etmiş. Fenerbahçe'nin savunmasının ortasındaki zaaf sezon başından beri aşikârdır. Defansın arkasına atılan toplarla pozisyonlar üretilebiliyor. Bir önceki maçta sakatlanan İsmail'in yerine başlayan Aroa da yeterli verim sağlamayınca Fenerbahçe'nin orta alan ve defans göbeğinde sıkıntı oluştu. Rennes de bundan faydalandı ve çok erken gollerle maçın başında skoru 0-3 e getirdi. Jesus'un tercihleri konusunda onlarca mantıklı alternatif üretilebilir. Bu tartışmaya girmenin pek faydası olacağını düşünmüyorum. Fakat haftalardır forma şansı bulamayan Zayc'ın formayı sırtına geçirir geçirmez yine çok güzel bir gol atarak takımı ateşlemesine şapka çıkarmamız lazım. Jesus'a da ''yaşlı adam beni unutma ben buradayım ve her zaman hazırım'' mesajını da iletmiş bulundu. İlk yarıda takım olarak bir konsantrasyon bozukluğu sonucu bu fark oluşmuştur. Fakat ikinci yarı takım olarak daha iyi bir kons

  Ankaragücü’nden 3 golle alınan 3 puan çok iyi bir sonuç. Taraftarın yüzü gülüyor ve zafer şarkıları söylüyor. Fenerbahçe 9 maçta 28 gol atmış ve +18 averaj yapmış. Puan cetvelinde ligin gizli lideri olmuş. Taraftarın yüzü gülmesin de daha ne olsun?   Fakat dün akşam maçın devre arasında skor 0-2 olmasına rağmen hangimiz rahattık? Şahsen ben değildim.  Erken gelen golle öne geçtik, hemen sonra da kaleci hatasıyla skoru 0-2 ye getirdik. Peki, daha sonra?   Devre sonuna kadar bir pozisyonumuz yok. Ankaragücü'nün ağır baskısı altında arka arkaya 3 pas dahi yapamadan ilk yarıyı tamamladık. Bu arada Ankaragücü muhtelif pozisyonlara girdi.   İkinci yarıda  65.dakikaya kadar benzer şekilde devam etti. Sonra sırayla Rossi, Pedro ve İsmail oyuna alındı. Maç başından beri orta sahada yalnız kalan Crespo'nun en büyük yardımcısı İsmail ile beraber Fenerbahçe orta saha kontrolünü ele geçirdi. Oyun üstünlüğünü ele aldı.   Fenerbahçe'nin ön alanda baskı yapıp, defans ha

Fenerbahçe 26. dakikada öne geçtikten sonra ikinci gol arayışlarına devam etti. Baskıyı arttırdı ve muhtelif gol girişimlerinde bulundu. Özellikle Emre Mor ile değerlendiremediği pozisyonlar bence birer şansızlıktır. Fenerbahçe 2.golü bulamadıkça rakibi AEK Larnaca'nın direnci arttı ve maça ortak olma pozisyonlarına geldi. Özellikle maç 1-0 iken  Allioski'nin hatasıyla Altay ile karşı karşıya kalan rakip futbolcu aşırtma vuruşunu dikkatli yapsaydı sonuç 1-1 olacaktı. Geri kalan bölümde çok daha dirençli bir rakibe karşı Fenerbahçe'nin yeniden öne geçme çabaları çok daha zor olacaktı. Bu sıkıntılı oyun 79.dakikaya kadar devam etti. Yakaladığı gol pozisyonlarını şansız bir şekilde değerlendiremeyen Fenerbahçe şansın yardımıyla 2-0 skoru yakaladı ve rakibin direncini kırdı. Crespo ve İsmail Küçük'ün ne kadar üst düzey oynadıklarını anlatmaya gerek yok. Milli Takımda ve Fenerbahçe'de farklı pozisyonlarda başarıyla oynayan Ferdı de Türk Futbolunun jokeridir.          

  Eskişehir’de dün akşam Arda Kardeşler isimli bir sözde hakem tarafından bir futbol cinayeti daha işlendi. Bu futbol katili görmediği pozisyonda Valencia’ya kırmızı kart göstererek Fenerbahçe’nin maçın 22.dakikasından sonra 10 kişi oynamasına neden oldu .   TFF’nin yönetiminin değişmesi, yeni kurulların oluşturulması ve değişim söylemleri hepsi bir aldatmacadır. ‘Durmak yok, Feneri doğramaya devam’ sloganı şiarlarıdır. Fakat ister 11’e 11,ister 10’a 11 ve maçın son bölümünde ister 10’a 10 oynanan maçta Fenerbahçe hiç iyi oynamadı. Ne yazık ki bu maçı hak etmedi. Bunun için taraftarın A+ teknik direktöre NEDEN sorusunu sorma hakkı yok mu? Geçen sezon Şampiyonlar Ligi ön eleme hakkını kazanan takımı neredeyse tamamen dağıtan, kendi istediği oyuncularla yeni takım kuran Jesus bunu açıklamak zorunda değil mi? Zamanla daha iyi olacağız açıklamalarına insanın inanası gelmiyor. Dün akşam 3 tane pası arka arkaya yapamayan bir takım nasıl zamanla daha iyi olacak? Ufacık bir eleştir

I Kasımpaşa’dan alınan 6-0 lık galibiyete aldanılmaması gerektiğini ADS maçının çok zor geçeceğini belirtmiştim. Nitekim öyle oldu. Maç içinde Fenerbahçe’nin 3-0 lık skoru yakalamasına rağmen maç Fenerbahçe açısından çok sıkıntılı geçti. ‘Yeni takım kuruluyor, zaman gerekli, kazandık ya’   dersek o zaman skorbahçeli oluruz. Jorge Jesus dünyanın en kariyerli teknik direktörü olsa dahi hata yapmaz veya eleştirilemez değildir. Biz de naçizane fikirlerimizi söylemek zorundayız. ADS çok iyi bir takım. Fenerbahçe’nin üstüne geleceği belliydi. Belhanda ve Onyekuru malum takım geçmişleri ile kazandıkları motivasyonla, henüz bir dinamizm kazanmamış Fenerbahçe defansını zorladılar. Fenerbahçe’nin geçen sezondan beri yükselen iki genç değeri var; Osayi ve Ferdi.( Bu arada Pereira’nın da adını analım) Jesus 4’lü veya 3’lü defans ile başlayabilirdi. Fakat nasıl başlarsa başlasın sağ kanat beki olarak Osayi’yi sol kanat beki olarak da Ferdi veya Allioski’yi tercih etmeliydi. Çünkü Onye

  Ali Koç Fenerbahçe'nin kuruluşunun 115.,Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kulübümüzü ziyaret edişinin 104. yıldönümü ile geleneksel bayramlaşma töreninin kutlandığı etkinlikte bir konuşma yaptı. Konuşmasını  ‘’ O yüzden sizlerden rica ediyorum, üzülerek de söylüyorum, böyle bir şey telaffuz edeceğim aklıma gelmezdi ama artık 3 Temmuz ruhuna dönmenin zamanı geldi. 3 Temmuz ruhuna hepimiz dönmek zorundayız. Çünkü bunlar meydanı boş buldular. Meydanın boş olmadığını göstermenin zamanı geldi. Hepinizi saygı ve sevgiyle kucaklıyorum. Sağ olun, var olun.” sözleriyle kapattı. Bu söylem açıkça bir itiraftır. Yönetime geldiğinden beri Fenerbahçe değerlerini rafa kaldırdığının bir itirafıdır. Acaba Ali Koç ‘’3 Temmuz Ruhu’ nedir tam olarak biliyor mu? Darağacında Olsak Bile Son Sözümüz FENERBAHÇE Sayın Ali Koç Ömrünü Fenerbahçe’ye adamış bir adamın hakime ‘’darağacında olsak bile son sözümüz Fenerbahçe’ diyerek 1 sene boyunca cezaevinde yatması 3 Temmuz Ruhudur. Ali Koç sen ise ‘’ aileme ve ba

  Son günlerde Fenerbahçe taraftarı yine  yeni bir polemiğin içine çekiliyor. Önümüzdeki sezon İsmail Kartal görevine devam etsin mi yoksa muhtemelen yabancı olacak yeni bir teknik direktörle mi devam edilsin.İsmail Kartal’ı eleştiren veya öven değişik görüşler ortaya atılırken yeni teknik direktör olabilecek  isimler de havada uçuşuyor. İsmail Kartal göreve başladığı ilk günden itibaren önümüzdeki sezon için Joachim Löw ile anlaşıldığı haberi medyaya pompalandı. Yok Löw ile prensipte el şıkışıldığı tamamen anlaşmak için arada küçük detaylar kaldığı yazıldı,çizildi. Bu tür haberlerin İsmail Kartal’ın olası bir başarısızlığında taraftarın vizyoner yönetime karşı doğabilecek olası tepkisini  azaltmak için yönetimin pompaladığı haberler olduğu en başından beri belliydi. Olası başarısızlıkta,Kartal geçici olarak göreve geldi önümüzdeki sezon Löw gelecek,sorunlar bitecek söylemine hazırlık yapma planıydı. Fakat İsmail Kartal’ın takımı kısmen de olsa başarılı sonuçlar aldı. Böyle bir söyleme

  Geçen sene sezon ortasında büyük bir sükse ile transfer edilen Mesut Özil kadro dışı bırakılmış. Transfer sürecinde Mesut Özil transferinin Fenerbahçe'ye faydalı olmayacağını savunmuştum. Üstelik Mesut'un hayranı olmama rağmen Fenerbahçe'nin içinde futbol dışında da sıkıntılara neden olabileceğini belirtmiştim. Ali Koç bu transferi sizce neden yaptı?  Süregelen başarısızlıklarını gündemden uzaklaştırmak ve yeni bir gündem yaratmak amacıyla yaptı.Mesut’un politik görüşleri nedeniyle siyasi erkin de baskısını unutmamak lazım. Mesut Fener'i uçuracak,şampiyon olacağız gibi söylemlerle yeni bir hikaye yazmak istiyordu ama yazamadı. Ne Mesut Fener'i uçurdu ne de şampiyon olduk. Peki Mesut neden Fenerbahçe'ye transfer oldu? Bence Mesut dünyanın en iyi 10 numaraları ndan biridir.Kaldırmadığı kupa tatmadığı başarı kalmamıştır. Futbol hayatının son baharında çocukluk sevgilisi Fenerbahçe ile de kendisini yormadan Türkiye'de bir kaç başarı elde edebilirim diye düşünm