FENERBAHÇE doğranıyor,taraftar seçim derdinde....

  Fenerbahçe 17.Mart.2018 günü Kadıköy'de Saraçoğlu Stadında Galatasaray'ı yenemedi.Hakem Bülent Yıldırım'ın futbol adına cinayetler işlediği bir maç oldu. Fenerbahçe'nin şampiyonluk şansının devam etmesi için kazanması gerekiyordu,kazanamadı.Eğer bir hakem bir değil.iki değil tam üç tane net penaltı  vermez ise,rakibe gösterilmesi gereken net kırmızı kartı göstermez ise,o maçı kazanmanız mümkün olmaz. Fenerbahçe kötü mü oynadı?Kesinlikle hayır. Çok mu iyi oynadı?Hayır. Fenerbahçe kendi kadro derinliğinde olabilecek en iyisi ile rakibini yenmeye çalıştı.Bence Aykut Hoca oyun kurgusunu iyi kurmuştu,risk de aldı bir kaç pozisyonda golü yiyebilirdi ama eline kazanmak için şanslar geldi,fakat Bülent Yıldırım engelledi.Bunlar kesinlikle hakem hatası değildir ; Türkiye'de futbolda Fenerbahçe üstünden oynanan kirli oyunun kesin kanıtlarıdır.

 
    Bu kirli oyun ile kaybedilen 3 puan belki de büyük olasılıkla kaybedilen şampiyonluk  sonrasında Fenerbahçe taraftarının gösterdiği tepki önce Aykut Hoca sonra da Aziz Yıldırım üstünde yoğunlaştı.Öncelikle şunu belirtmek isterim ki yıllardır Aziz Yıldırım'ı desteklemek ile beraber artık bir kan değişimi gerekliliğine inanıyorum ve bunun Ali Koç ile olması gerektiğini düşünüyorum. Fakat haftalardır Fenerbahçe lime lime doğranıyor.Ama koyun can derdinde kasap et derdinde misali önce Başkan sonra da Başkan Adayı Ali Koç ve bir bölüm taraftar seçim derdine düşmüş.Medyada spor yorumcuları 3 penaltısı verilmeyen takım ile dalga geçiyorlar,umursamıyorlar.Halbuki Kasımpaşa'nın G.Saray'ı yendiği maçta kazandığı haklı penaltı günlerce medyada başı çekti.
Tabi ki bunda yandaş medyanın rolü var ama bence asıl suç Fenerbahçe'nin en büyük gücünde,taraftarında.Maç sırasında ''yönetim istifa'' yerine hakem, TFF ve MHK yı protesto eden tezahüratlarla stadı inletse idi. TFF'nin önünde on binlerce taraftar ile  başlarında  Başkan ve Ali Koç el ele olarak gösteriler düzenlense idi,çok daha farklı olurdu.Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe taraftarı bölündü sözüne katılıyorum ama bunun tek sorumlusunun Ali Koç olmadığını burada kendisine de çok pay düştüğüne inanıyorum.
   Aykut Hoca gene 3 Temmuz sürecindeki gibi tek başına direnen bir kişi oldu.Dar bütçeli kadrosuyla bu yarışın içinde kalmaya çalışıyor ve rakipleri sadece futbol takımları değil. TFF,MHK, hakemler ve tabi ki haksızca olur olmaz eleştiri yapan. hakaret eden yandaş medya(Bakınız Ahmet Çakar'ın söylemlerine) Kendi içimizde ise bazen haklı eleştirseler de çoğunlukla haksız eleştiren ve hakaret eden kendi taraftarımız var. Parator ve Filozof un durumuna bakın.her türlü çirkeflik ve rezilliğin içinde iken medyada nasıl saygı görüyorlar çünkü taraftarları  kendi teknik direktörlerine sahip çıkıyor.

   Halbuki Fenerbahçe taraftarı kendi teknik direktörlerini yerden yere vuruyor,hakaret ediyor,küfür ediyor.Sadece Aykut Kocaman mı? İsmail Kartal,Dick Advocavat ve niceleri. .Maurinho gelse eminim bir iki maç sonra o da nasibini alır.Taraftar kendi teknik direktörüne sahip çıkmaz ise medyadaki çakallar hemen başlarlar saldırmaya..Herhalde Beyaz TV de ''Dick'' konuşması yapan rezilleri unutmazsınız. Sosyal medyada ALİ KOÇ logosu ile Aykut Hoca'ya küfür eden .hakaret eden hesapları öncelikle Başkan Adayı Ali Koç'un kınaması lazım ve Fenerbahçe taraftarının sonuna kadar eleştiri hakkını kullanması ama hakaret etmemesi gereken tek kişinin Aykut Hoca olduğunu unutmaması gerekli.Çünkü şu yönetimde tek kişinin sesi çıkmaz iken tek direnen kişi o.

    Gönlümden geçen Aziz Yıldırım'ın artık çekilmesi ve Ali Koç tarafından onurlandıılması, Ali Koç'un tek aday olması.Ama bunun bir ütopya olduğunu görüyorum ve diyorum ki hiç olmaz ise Aziz Yıldırım ve Ali Koç el ele taraftarın önünde birlik mesajı versinler.Uygarca bir seçime gitsinler.
Ama bu şartlar altında bunun bile olamayacağı çok açık.