Fenerbahçe-Giresunspor Maçından Aklımızda Kalanlar
Fenerbahçe taraftarı belki de 103
golle şampiyon olunan 1988-89 sezonundan beri arkasına yaslanıp rahat rahat
izlediği bir kaç maç bile hatırlamıyordur. Dün akşam da yine çok sıkıntılı bir
maç sonu yaşandı. Sonuçta kötü oyuna rağmen rakiplerin puan kaybettiği bir
haftada maç kazanmak oldukça sevindirici oldu. Şunu da eklemek lazım ki iyi
oynayan takıma puan veya kupa verilmiyor fakat kötü oynasan dahi maçı kazanmak
için hiç olmazsa asgari yapılman gereken şeyleri yapman lazım. Eğer taraftar bu
asgariye ti görmezse o zaman ciddi şekilde endişeleniyor.
Sezona iyi bir başlangıç yapan
Fenerbahçe'nin oyun tarzını çözen rakipler ona göre önlem aldıkça. Fenerbahçe
zorlanmaya başladı. Giresunspor 4-2-3-1 sistemiyle sahada diziliyor.
Dolayısıyla orta sahada sayısal üstünlük Giresunspor'un idi. Üstelik
Gustavo'nun çok pas hatası yapması ve Mert Hakan'ın da pozisyon hataları
nedeniyle maçın ilk 20 dakikasından sonra Giresunspor orta saha hâkimiyetini
tamamen ele geçirdi.
Maçın sonuna kadar da bu hâkimiyet
ile oyunu kontrol etti ve zaman zaman pozisyon buldu. Buna karşılık
Fenerbahçe hızlı çıkışlarla gol aramaya çalıştı fakat pozisyon üretemedi.
Mesut'un verdiği efsane pası gole çeviremeyen Rossi hangi tür gollere
imza atacak göreceğiz. Rakibin hatasını af etmeyen Mesut ile skoru 2-0 getiren
Fenerbahçe, yine de maçın sonunu getirmekte zorlandı.
Fenerbahçe'li futbolcuların
hepsinin tek tek mücadele azminden ve oynama arzularından kimsenin şüphesi olamaz.
Fakat her biri mücadele etmek isteseler dahi eğer oyunu iyi
kurgulayamaz isen ve doğru tercihleri yapamaz isen bu çocukların gayretleri de
boşa gider.
Eintracht Frankfurt maçında
rakip kendi oyununu oynama arzusundaydı. Fakat Türkiye Ligindeki rakipler ise
oynatmama arzusuyla sahaya çıkıyorlar bakınız Başakşehir maçı. Onun için
Fenerbahçe'den Eintracht Frankfurt maçındaki oyunu Türkiye Liginde beklememek
gerek diye düşünüyorum.
Pereira’nın sezon başından beri
Fenerbahçe’ye kazandırmaya çalıştığı değişimler ortada. Rakip takımların
oynatmama arzusuyla ilgili çözümler üretebileceğini düşünüyorum
Bu arada unutmayalım sezon
başında adını dahi anmadığımız genç Ferdi Altay maçından sonra bu maça da katkısını
verdi. Eğer daha maçın başında sinsice topu takip edip o golü atmasaydı belki
de maçın sonucu daha değişik olabilirdi. Ferdi ısrarında devam eden Pereira’ya
bir kez daha teşekkür edelim, Ferdi’yi
de gönülden tebrik edelim.
Son olarak belirtmek isterim ki
Fenerbahçe’nin ciddi bir taraftar sorunu var. Maçı seyretmeye gelen belki de aldıkları
keyif verici maddeler nedeniyle maç boyunca şarkı, türkü söyleyen bir güruh var
ki bunların adı taraftar değildir. Olsa olsa seyircidir.
Gençliğimde;
‘’Burası sinema, tiyatro değil’
Bağırmayan taraftar Fenerli
değil’’
bağırılırdı maçlarda.
Fenerbahçe taraftarının maçın
başından sonuna kadar maçın her dakikasını yaşamalıdır. Maç içinde ıslıklarla, tezahüratlarla
rakibi ve hakemi baskı altına almalı ve takımı desteklemeli tabiri caizse
ateşlemelidir. Fenerbahçe Futbol Takımının ‘güneşini kaybeden’’ seyirciye
ihtiyacı yoktur.
Yıllarca yerli, yabancı rakipler
için ‘Kadıköy Cehennemi’ diye anılan Saraçoğolu’nu son yıllarda bir cennet
olmasına dur demek lazım. Başta yönetim ve taraftar grupları bu konunun
sorumlusudurlar.
Bu arada ülkede artan ekonomik zorlukları da unutmamak lazım ve ‘Halkın Takımının taraftarını tribüne çekmek için bilet fiyatlarının makul bir seviyeye çekilmesi lazım.
Yorumlar
Yorum Gönder