Fenerbahçe'de Köklü Değişim Şart. #AliKoç

Trabzonspor Antalya'da 3 puan bırakınca Fenerbahçe taraftarı  2010-11 sezonu gibi 9 puan geriden gelip şampiyon olma hikâyesi tekrardan yazılabilir mi diye sorgulamaya başladı. Büyük çoğunluk umutlandı.

Fenerbahçe taraftarının unuttuğu önemli faktörler vardı.

Aziz Yıldırım'ın başkanlığında Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşioğlu gibi yöneticilerin olduğu yönetimle bugünkü Ali Koç başkanlığındaki liyakatsiz yöneticilerden oluşan yönetimin birbiriyle uzak yakın alakası yoktu. Açıkçası bugünkü yönetim 2010-11 sezonundaki gibi bir maratonu koşacak durumda değildi. Nitekim daha başlangıçta yönetim olarak çuvalladı.

O dönemde takımın teknik direktörü Fenerbahçe'nin evladı Aykut Kocaman idi. Aykut Kocaman'ın teknik direktörlüğünü iyi veya kötü diye tartışmaya gerek yok ama o Aykut Kocaman 3/7 sonrası dönemin başbakanına ''yarım puan dahi sildirmem' diyebilecek bir cesarette ve inançta idi. Şimdiki teknik direktör Pereira'dan bu kararlılığı ve inancı beklemek tabi ki hayal olur.

2010-11 sezonunda sahada bir inanmışlar topluluğu vardı. Oysa bu akşam Gaziantep’te nispeten iyi oynayan bir takım olmasına rağmen zincirin zayıf halkaları vardı. İşte bu zayıf halkalar koptu ve maçın kaybedilmesine neden oldu.

Oysa genel olarak Fenerbahçe'nin maçın büyük bölümünde iyi oynadığını ve kazanmak için elinden geleni yaptığını söylememiz gerekir. Mesut ve Crespo'nun sivrildiği maçta Ferdi ve Zayc'ın katkıları ile bu maç kazanıbilirdi. Fakat gecenin zayıf halkası Gustavo ortaya çıkınca olmadı.

Taraftar Fenerbahçe'nin lokomotifidir. Ne yazık ki 3/7 den sonra taraftar sistematik bir şekilde bölündü. İşte bu taraftarın 3/7 öncesi birliği yeniden sağlanmazsa 3/7 ruhunu taraftar hiss etmez ise  benzer bir maratonu zaten yaşayamaz.

Ali Koç yönetimi ve destekçileri  en başından beri taraftara sattıkları hayali bu vesile ile tekrar satmak istediler. Ama dördüncü yılın sonuna gelirken taraftar bu hayallere doydu. Artık somut başarılar bekliyor. Aslında başarıdan önce Fenerbahçe taraftarı yönetimden öncelikle Fenerbahçe ilkelerine sahip çıkmasını bekliyor ama nafile bekliyor.

Ali Koç ve yönetimi tam bir hayal kırıklığıdır. Fenerbahçe her geçen gün eriyor. Fenerbahçe'yi Fenerbahçe yapan ilkelerini, değerlerini kaybediyor. Vizyon adı altında gelinen son nokta budur. Sezon başında artık yavuz yüzümü göstereceğim diyen başkan artık ezeli rakibi ile dostluk ve finansal ortaklık mesajları veriyor. 

Ali Koç ne yapmak istiyor?

Fenerbahçe’yi başarıya mı götürmek, bir dünya kulübü mü yapmak istiyor? Yoksa taraftarın da bilmediği bir başka projesi mi var? Çünkü Ali Koç’un seçtiği bu yolla Fenerbahçe’nin başarılı olamayacağını gördük. Bunu herkes gördü de Ali Koç gibi donanımlı biri görmedi mi? Onun için taraftarın bilmediği bir başka projesi mi var diye soru geliyor akla.

Ali Koç’un açıklığa kavuşturması gereken konular var.

1-     Ali Koç’un bağlı bulunduğu grubun ihalesini aldığı Kalamış Yat Projesi ile Fenerbahçe’nin menfaatleri çakışıyor mu? Bu projede Fenerbahçe Stadı’nın durumu nedir? Uzun bir zamandır muhtelif yollarla Fenerbahçe Stadın yıkılması ile ilgili ortaya atılan iddialara karşı Ali Koç ne düşünüyor?

2-     Herkesle dostluk sloganı altında malum takım ve malum diğerleri ile kurulmaya çalışılan dostluk nedir? Amacı nedir? Bu unsurlar yıllardır Fenerbahçe’nin kuyusunu kazmaya devam etmiyorlar mı? Bu dostluk projesi nedeniyle mi TFF seçimlerine Fenerbahçe kurullara aday göstermedi? Bu dört yıllık döneminde bu kurullarda Fenerbahçelilerin olmaması Fenerbahçe’ye zarar getirmedi mi?

Fenerbahçe tarihinin en kötü dönemini geçiriyor. Saha içinde alınan başarısızlıklar düzeltilir. Her branşta doğru spor aklı ile çözülebilir. Ama Türkiye’nin en büyük sivil toplu örgütü olan Fenerbahçe Spor Kulübü ilkelerini ve değerlerini gelecek kuşağa doğru aktaramaz ise Fenerbahçe zaman içinde yok olur gider.

Bunun önüne geçmenin tek yolu ise 25 milyondan fazla taraftarın birleşip kenetlenmesidir. Özellikle ana branşlar futbol ve basketbolda alınan başarısız sonuçlardan sonra görüldü ki Ali Koç’un Fenerbahçe’ye katacağı bir katkı yoktur.

Fenerbahçe’de en kısa dönemde köklü bir değişim şarttır. Fenerbahçe camiası ilkelerine ve değerlerine sahip çıkacak başkan ve yönetimleri özünden çıkarabilecek güçtedir. Yeter ki sözde başkan adaylarıyla taraftar yanlış kişilere yönlendirilmesin. Malum yapıyla kol kola gezen, kendi yayın organlarında ‘Fenerbahçe Şike yapmıştır’ dedirten sözde başkan adaylarından uzak durmak gerekir.