Hakemi Yenemezsin !

Türkiye'de ne yazık ki sadece futbol konuşamıyorsun. Bir futbol maçını yazmak için yola çıkıyorsun ama maçı futbol dışında etkileyen o kadar çok faktör ortaya çıkıyor ki asıl konu futbol hakkında bir şey yazamıyorsun.

Kayserispor-Fenerbahçe maçında da aynı durum oluştu. Fenerbahçe kazansa idi lider olacaktı fakat medyada yer alan futbol medyatörleri buna müsaade etmemek için hafta içinden verdikleri demeçler ile yazdıkları yazılar ile ortamı o kadar gerdiler ki olacak iş değildi

Hafta içinde kendisini gazeteci sanan biri çıktı ve davası sonuçlanmış, kararı temyize gitmiş sözde şike davası ile ilgili Fenerbahçe'yi alenen şike yapmakla suçladı.

Eskiden hem hakemlik hem sebze meyve işi yapan şimdiki zamanın spor yorumcusu adı altında tetikçilik yapan bir şahıs ise 'organize işler' diye bir söylem attı ortaya.

Hafta içinde nedense 10 haftadır Kayserisporun Teknik Direktörü Samet Aybaba istifa ederken hemen göreve yeni teknik direktör olarak Bülent Uygun geldi.

Yeni teknik direktörü ile Kayserispor-Fenerbahçe maçını dönüm maçı ilan etti ve 10 haftadır futbolculara ödenmeyen alacak paraları  Fenerbahçe maçı öncesi peşinen ödendi.

Bu arada maça Trabzonspor'un yedek kalecisinin kardeşi Arda Kardeşler maça hakem olarak atandı. O Arda Kardeşler ligin ilk maçında Fenerbahçe lehine 3 tane haklı penaltı çaldığı için MHK tarafında 3 ya da 4 hafta cezalandırılan Arda Kardeşler.

Bütün yukarıda bahsettiğim sözde tesadüflerin ışığında maç başladı. Kayserisporlu futbolcular çok sert oynadılar. Her ikili mücadelede kendilerini hakemi kandırmak amacı ile yere attılar. Hakemden Fenerbahçeli futbolculara kart göstermesi için türlü tiyatro ari oyunlara kalkıştılar.

Kayserisporlu futbolcuların sert müdahalelerine ve tiyatro ari davranışlarına 86. dakikaya kadar kart dahi göstermeyen Hakem Arda Kardeşler üstüne üstlük Fenerbahçe lehine oluşan 3 tane net penaltıyı değil vermek, VAR a dahi gidip incelemedi bile.

Bütün bunlara ilaveten Fenerbahçe'nin 3 tane topu direkten dönünce, Kayserisporun yakaladığı bir kontra atakta bulduğu gol ile Fenerbahçe maçı 1-0 kaybetti.

Kısaca 25 Eylül 2019 tarihli 'FENERBAHÇE büyük bir saldırı altında' başlıklı yazımda belirtiğim saldırı her geçen gün şiddetlenerek artıyor. Fenerbahçe'nin yükselmesine izin vermek istemiyorlar.

Şimdiye kadar yazdığımız bütün futbol dışı faktörlerden sonra futbola gelecek olursak, Fenerbahçe 1 ileri 2 geri gidip geliyor. Evet, bu kadar dış faktör, hakem faktörü yanında bir takımın 3 tane topu da şansız bir şekilde direkten dönüyor ise futbol hakkında da yorum yapmakta zorlanıyor insan.

Buradaki sözlerimden Fenerbahçenin iyi oynadığı maçı kazanmayı hak ettiği anlamı çıkarılmasın. Başta Ersun Yanal olmak üzere eleştirilecek çok konu var ama bu kadar dış faktörden sonra bir şey söylemek haksızlık  olur diye düşünüyorum.

Maçtan sonra lig sonunda herkesin Fenerbahçe'nin arkasında olacağını yani Fenerbahçe'nin şampiyon olacağını iddia eden Ersun Yanal 10 maçta topladığı 17 puan ile nasıl şampiyon olunacağını da taraftara anlatmalıdır.

Bu maçın sonunda bir şey tekrar kanıtlandı ki 2 yıl önce bazı çok genç arkadaşların söylediği gibi 'yenecek isen hakemi de yeneceksin' söyleminin içi boş bir söz olduğu, bir şehir efsanesi olduğu.