Ömer Faruk Beyaz En Büyük Transferdir.
>
Ömer Faruk Beyaz En Büyük Transferdir
Ali Koç seçildikten sonra hemen hemen iki yıl geçti ve son maçta şampiyonluğu kaybeden lig ikincisi olarak teslim aldığı takım birinci yıl küme düşme potasından ligin bitmesine iki veya üç maç kala çıktı. İkinci yıl ise ligi muhtemelen 7. bitirecek.
Halbuki seçim mücadelesi sürecinde lig 2.liği Fenerbahçe için başarısızlıktır söylemi üzerine kurulan seçim propagandası sonucu gelinen bu nokta Ali Koç ve yönetimi için bir utanç tablosu olması gerek,ama böyle bir utanç içinde oldukları pek söylenemez.
Bu başarısızlığın nedenleri iyi araştırılmaz ise sonuç daha kötü olacak. Çünkü Fenerbahçe her geçen gün daha kötüye gidiyor. Halbuki Fenerbahçe camiasında iyi kötü futbol akılları var ve zaman zaman onlar uyarılarda bulunuyor. Umarım Ali Koç bu uyarıları takip ediyor ve dikkate alıyordur ama pek öyle gözükmüyor.
Bu platformda bir veya iki hafta önce ''Ali Koç İçimizdeki İrlandalılardan Kurtul'' başlıklı yazımda İrlandalılardan bahsetmiştim. Bu konuyu tekrar tekrar yazmanın bir anlamı yok. Önemli olan hiç olmazsa Ali Koç'un seçimden önceki son sezonunda bir nebze olsun hatalardan arınıp hızla dibe doğru batan Fenerbahçe'nin kafasını yukarı doğru kaldırmasıdır.
Fenerbahçe önümüzdeki sezon için yeni bir yapılanma sürecini girdi ama henüz önümüzdeki sezon teknik direktör kim olacak bilinmiyor. Gerçi Ali Koç yeni teknik direktör ile anlaştıklarını ama ismini açıklamak için sezonun resmen bitmesini beklediklerini açıklasa da kamuoyunda dolaşan bir kaç tane farklı isim kafalarda soru işareti oluşmasına neden oluyor.
Teknik direktör durumu belirsizliğini korurken futbol şubesinde yapılanma devam ediyor. Sportif direktörün Emre Belözoğlu olduğu kesinleşirken Milliyet gazetesinde çıkan habere göre futbol koordinatörlüğüne Yalçın Koşukavak'ın düşünüldüğü açıklanıyor.
Sonuçta şu an diploması nedeniyle takımın teknik direktörü gözüken önümüzdeki sezonun alt yapı sorumlusu Tahir Karapınar ve Emre Belözoğlu takımı son maçlarda sorumluluğunu üstleniyor.
Aslında böyle dönemlerden çok faydalanmak gerekir.Alt yapıda gelecek vaat eden oyuncuları deneme şansı bulunur ve önümüzdeki sezon takıma oynatılmak istenen sistem üzerinde denemeler yapılır. Tabi ki düşünülen her hangi bir sistem varsa.
Ersun Yanal Jailson'dan stoper yaratmaya çalıştı olmadı ve bu inat yüzünden yenilen goller koca bir sezon kaybettirdi. Şimdi de Ozan Tufan'dan stoper yaratılmaya çalışılıyor. Sivasspor maçında yenilen iki golde Ozan Tufan'ın stoper pozisyonundaki hatasından kaynaklandı. Oysa Ozan Tufan'dan stoper yaratılacağına alt yapıdan stoper orijinli Gürkan Başkan veya Cenk Alptekin oynatılsa ve gene stoper hatası ile iki gol yenilse emin olun ki bu kadar üzücü olmaz. Fenerbahçe geçen sezondan beri Sadık,Serdar Aziz,Zanka,Rami,Fallette gibi transferler yaptığı halde stoper sorununu çözemedi ve o pozisyonda Jailson'u oynatmayı denedi ama bu tercihten dolayı bir çok gol yedi.Şimdi de Ozan'ı stoper deniyor. Çok yazık.
Futbol bir takım oyunudur,bir başka deyişle bir sistem oyunudur.Seçilen sisteme göre oyuncu tercihleri yapılır ve alt yapılarda da bu sisteme uygun bir plan ve eğitim uygulanır. Sisteme uygun oyuncu yetiştirilmeye çalışılır.
Sistemde oynayan oyuncular belli bir disiplin içinde sisteme uygun oynama çalışırlar ve nasıl nerede ne yapacaklarını zaman içinde ezberlerler. Oyuncu değişiklikleri olur ama oynanan oyun sistemi değişmez. Örneğin Juventus Teknik Direktörü Maurizio Sarri çalıştırdığı takımlar atağa çıkarken beklerden birini atağa çıkarır atağa çıkmayan beki de iki stoperi ile beraber üçlü savunma olarak defansta tutar. Napoli,Chelsea,Juventus farketmez bu onun bir sistemi. Oyuncular değişir,stoperler,bekler değişir ama bu üçlü savunma sistemi değişmez.
İşte böyle buna benzer çeşitli pozisyonlarda ve oyun içinde kendi kuralları ,kendine özgü sistem ile oynayan takımlara sistem takımı veya antrenör takımı denir. Fenerbahçe'nin iyi disiplinli bir teknik direktör ile anlaşıp,bir antrenör takımı olması lazımdır. Ama bunu yıllardır yapmadı veya yapamadı. Bunun çeşitli nedenleri var. Taraftarın yıldız transfer baskısı,sabırsızca başarının hemen beklenmesi gibi türlü nedenler sıralanabilir.
Jürgen Klopp'un 2015 yılında Liverpool'un başına geldiğinde 25 yıl İngiltere Premier Lig Şampiyonluğunu kazanamamış bir takıma geldiğini ve hedefini çok iyi biliyordu.
 |
| ZİYA ADNAN l |
Sayın Ziya Adnan'nın Birgün gazetesindeki yazısında Klopp'un bu hedefe ulaşması sürecini okuyabilirsiniz. (https://t.co/aL5S0uqwDU?amp=1) Liverpool'un yaşadığı savunma zaaflarını Klopp'un Queens Park Rangers'ın alt yapısından yetişen Andrew Robertson ve Liverpool'un alt yapısından gelen Trent Alexander-Arnold gibi gençlere cesaretle görev vererek nasıl çözdüğünü okuyabilirsiniz.Sonunda 30 yıl sonunda Liverpool şampiyonluğa ulaşırken Kloop'un sistematik,disiplinli bir takım ile bu başarıya ulaştığını gördük.
Medyada ve sosyal medyada gün geçmiyor ki Fenerbahçe ile ilgili ünlü bir teknik direktör veya yıldız bir futbolcu transfer haberi yapılmasın. Fakat Fenerbahçe'nin özellikle de Covid 19 dan sonra böyle ekonomik yüklerin altına girecek bir gücü yoktur. Sivasspor maçında da gördük ki Fenerbahçe'nin elinde Ömer Faruk Beyaz gibi bir yıldız adayı varken dinozorlaşmış eski futbol yıldızları peşinden koşmaya gerek yok. Kruse ile yaşananlar bunun en son örneğidir.. Fenerbahçe Spor Kulübü Kruse'ye verdiği şansı keşke Zayc ve Ömer Faruk Beyaz'a verse idi emin olun ligde gene en azından 7. olurdu.
Fenerbahçe'nin 30 yaşının üstünde artık dinozorlaşmış eski yıldız adaylarını transfer etmek peşinde koşacağına , Klopp'un gösterdiği cesareti gösterecek Gürkan Başkan, Cenk Alptekin,Murat Sağlam,Allahyar gibi gençlere formayı teslim edecek sistemli,disiplinli futbol oynatmaya çalışan teknik direktöre ihtiyacı vardır.
Ali Koç'da geçmiş iki yılda Ayew, Slimani, Rami, Benzia, Tolgay gibi futbol dinozorlarını transfer ederek bir sonuca varamadığını ve 77 ve 88 numara gibi yeni dinozorlar ile bu takımın sonucunun gene hüsran olacağını anlamalıdır.
Tabi bunları yazarken malum İrlandalılardan da kurtulmak lazım. Çünkü bu güruh sosyal medya baskısı ile veya diğer baskı araçları ile transfer yaptırarak,istemedikleri futbolcuları kulüpten göndererek Fenerbahçe Spor Kulübünü vesayet altına almak istiyorlar. Ali Koç ise bu güruhun tribün desteğini kaybetmemek için tüm isteklerini boyun eğiyor ve vesayet altına girmeyi kabul ediyor. Bu böyle giderse zaten dibe vurmuş Fenerbahçe'nin hali ne olacak?
Geçen hafta bu güruhun sekiz yıldır Fenerbahçe formasını taşıyan,Kaptan Hasan Ali için başlattıkları iğrenç kampanyaya karşılık kulübün yaptığı açıklama çok yerinde idi. Fakat daha dün bu güruhun sözde efsanesi Durmaz bir spor yorumcusunun hala beyaz camda Fenerbahçe Kaptanı Hasan Ali için söyledikleri yenilir yutulur lokma değil. Kaldı ki bu bu adamın Başkan Ali Koç ile aynı fotoğraf karelerinde olması çok mide bulandırıcı.
İşte Ali Koç bu gibi İrlandalılardan kurtulamaz ise bu vesayeti kabul etmeye devam ederse Fenerbahçe'yi düşürdüğü bu çukurdan çıkaramaz.
Yorumlar
Yorum Gönder