Çaykur Rizespor Deplasmanı Sonrasnda Akılda Kalanlar
Büyük umutlar ile başkan seçilen Ali Koç döneminde geçirdiği iki sezonu hüsranla kapatan Fenerbahçe ,belki de Ali Koç için ''son dönemeç'' diye adlandırılabilecek sezona Rize deplasmanı ile başladı. Hedef şampiyonluk ama bence iki sezondur sahada ve saha dışında takım dahi olamayan Fenerbahçe'nin ilk hedefi takım olmayı başarmak olmalıdır. Bu başarıldığında şampiyonluklar da,kupalar da zaman içinde gelir.
Geçen iki sezon ne oynadığı belli olmayan sistemsiz bir kaos futbolu oynayan bir Fenerbahçe takımı vardı. Menajerlerin ve komisyoncuların elinde 30 tane transfer yapan fakat bu transferlerden verim alamayan bir takım vardı. Bu sezona disiplinli bir oyun sistemi olan,genç,başarıya odaklanmış ve Fenerbahçe'nin öz evladı olan teknik direktör Erol Bulut ile başlamak bence başarı için atılmış ilk doğru adımdır. Çok futbolcu transfer etmek demek başarılı bir transfer sezonu geçirmek demek değildir. Transfer sezonunun başarılı olduğunu sezon başladıktan sonra genç ve yaşlı transferlerin takıma verecekleri katkı ile göreceğiz. Mert Hakan Yandaş'ın transferi bence başarılı bir transfer hamlesidir. Diğer transfer hamlelerinin neticesini sezon içinde görülecektir. Bu arada mali olarak Fenerbahçe'ye yük olan ve hiç bir katkı alınamayan Tolgay ve Alper'den kurtulmak da bir başarılı hamledir.
Maç öncesinde kadroları gören taraftarın büyük bir çoğunluğu haklı olarak
neden Ozan yok da Tolga var sorusunu sordular? Fakat maç boyunca etkisiz
Gustavo'yu seyredince acaba maça Ozan-Tolga ikilisi ile başlasak daha iyi
olabilir mi idi diye düşünmüşlerdir. Gustavo'nun kalitesi
tartışılmaz ama bence maçın en etkisiz isimlerinden biri idi umarım çok kısa
sürede eski formuna kavuşur.
Olması gereken orta saha ikilisi bence Ozan-Gustavo ikilisidir. Fakat Tolga'nın verdiği izlenimler onun da bu ikilinin arkasında her zaman görev için hazır olabileceğidir. Umarım genç Oğuz Kağan da bir ikinci rotasyon oyuncusu olarak zaman zaman forma şansı bulabilir.
Transferi döneminde ve oynadığı futbol ile zaten kafamda her zaman soru işareti yaratan Serdar Aziz de çok kötü bir oyun ortaya koydu. Serdar Aziz'in bu performansı ile bu takımda yer almasını düşünemiyorum. Teknik olarak Serdar Aziz'e göre daha yetersiz olsa da mücadeleci yönü daha iyi olan Sadık'ın oynaması daha faydalı olabilirdi diye düşünüyorum. Umarım Lemos da bir an önce hazır olur ve formayı alır. Fenerbahçe'nin yediği golde Skoda Serdar Aziz'e rağmen kafayı göstere göstere vurdu ve golü attı.
Maçı bir asist ile tamamlayan Caner maç boyunca kritik bölgelerde 7 tane
top kaybı veya pas hatası yaptı ve bir tane penaltı kaçırdı. Fakat buna rağmen
gol olan pozisyon dışında üç veya dört tane asist olacak etkili orta yaptı.
İleri çıkışlarının geri dönüşlerinde hep geç kaldı ve boşalttığı bölgeden Rizespor'un çok fırsat bulmasını sağladı. Aslında bu istatistikler
klasik Caner Erkin istatistikleridir. Ama Caner'in bu rakamları daha iyiye taşıması
gerekir aksi takdirde bir gün canlı bomba patlayabilir.
Ben Rizespor maçında Ferdi'yi beğendim. Oyun içinde hep arayış içinde oldu. Bence bu genç yaşında şans verildikçe oyun içinde daha çok etkili olacaktır. Çünkü çok kolay adam eksilten bir yetenektir. Bu maçta sakatlığı nedeni ile forma şansı bulamayan Mert Hakan ile yan yana oynadıklarında takımın oyununu daha farklı bir üst seviyeye taşıyacaklarını düşünüyorum.
Yeni transferler Thiam, Valencia ve Sosa’nın henüz hazır olmadıklarını gördük. Umarım en kısa zamanda hazır olup takıma uyum
sağlar ve katkı yaparlar.
Erol Hoca kendi kafasındaki oyun sistemini zaman ile takıma oturtmaya çalışacaktır. Tabi ki bu zaman alacaktır ama önemli olan bu süreçte en az puan kaybı ile maçları tamamlamaktır.
Sonuçta ligin başında penaltı kaçırdığın ve geriye düştüğün zorlu bir
deplasman maçından galibiyet ile eve dönmek bir başarıdır. Şunu da
belirtmek lazım; Fenerbahçe'nin kazandığı ikinci penaltı bu hafta rakip takım
ve medyadaki çığırtkanları tarafından çok dile getirileceğini sanıyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder