Hatayspor Maçı Sonrası Ve Rıdvan Dilmen'in Açıklamaları



Fenerbahçe 9 kişi kalan rakibini yenemeyerek tarihine geçecek büyük bir başarısızlığa imza attı. Fakat sezon başında henüz yeni kurulan bir takım olan  Fenerbahçe'nin bu süreçte yavaş yavaş toparlanacağını umuyorum..

Şu bir gerçek ki Fenerbahçe takımı geçen iki seneye göre daha düzenli ve sistemli bir oyun ortaya koymaya çalışıyor. Bu bir övgü değil ama  kaleci Altay'ın formasının yere dahi değmediği bir maç oynandı. Takım savunması olarak geçmişe göre çok daha iyi. Gerçi ''karşınızdaki rakip Hatayspor'' gibi bir eleştiri yapılsa da geçen hafta bir önceki sezonun şampiyonunu yenen bir Hatayspor olduğunu unutmamak gerekir. Geçen hafta Hatayspor rakibine karşı saha daraltarak bekledi ve özellikle ortadan hızlı çıkışlarla pozisyon buldu ve rakibini yendi. Hatayspor Fenerbahçe'ye karşı da  aynı planla oynamak istedi fakat takım savunmasını iyi yapan Fenerbahçe buna izin vermedi.

Geçen sezonlarda bir ara Ersun Yanal'ın değişmez adamı olan Zanka daha sonra nedense aforoz edilip gönderilmişti. Anlaşılan bu sene Erol Hoca Zanka'ya fırsat buldukça şans verecek. Takım savunmasının iyi yapıldığı ve rakiplere boş alan verilmediği için Zanka da nerede ise hatasız oynadı. Fakat yeni transfer Tisserand'ın da kadroya girmesi ile iki yıldır bir türlü çözülemeyen savunmanın orta ikilisi sorunu bu sezon herhalde Tisserand-Lemos tandemi ile çözülecek gibi gözüküyor. Çünkü Lemos da iyi bir performans gösterdi. Hızlı ve ayağına hâkim bir stoper olarak Tisserand'ın yanında olmalı diye düşünüyorum. Bence bu ikiliyi de zorlayacak üçüncü adam Zanka olacaktır.

Fenerbahçe'nin bekleri ise bildiğimiz bekler fakat ne yazık ki eskisi gibi genç değiller. Onun için Nazım Sangare transferinin çok yerinde nokta bir transfer olduğunu düşünüyorum.45 veya 50 maçlık bir sezonda 36 yaşındaki Gökhan Gönül'ün yeterli olamayacağı bir gerçektir. 26 yaşındaki Milli Takımın sağ bekinin bu pozisyonda oluşabilecek boşlukları dolduracağına inanıyorum. Ayrıca Hatayspor maçı gösterdi ki Gökhan Gönül fizik olarak çok da iyi durumda değil. Evet, biri direkten dönen, diğeri yandan dışarı giden iki kafa vuruşu var ama hem defansif hem de ofansif anlamda eski Gökhan Gönül değil. Caner Erkin ise daha farklı bir durumdadır. Sürekli arayış içinde olan, genellikle oyun sıkıştığında dikine  ayağa attığı paslar ile oyunu açmaya çalışan bir sol bek. Tabi ki bir de sürekli orta arayışında olması da bir başka becerisidir. 30 yaşında olan Caner Erkin'in fizik olarak yeterli olursa ve sakatlık yaşamaz ise Novak'a forma şansı vereceğini sanmıyorum.

Gökhan'ın kafa vuruşu direkten dönüyor


Mert Hakan Yandaş'ın fizik ve kondisyon durumunda bir sorun yoksa Erol Hoca ilk on birde ona şans vermemek ile hata yaptı. Tolga veya Gustavo'dan birini tercih etmesi ve diğerini on bire koymaması lazımdı. Gustavo'nun geçen seneye göre bir düşüşte olduğu bir gerçektir.

Fenerbahçe takımının en büyük sorunu ofansif anlamda yaratıcılığının olmamasıdır. Ferdi şu an Fenerbahçe'de üretmeye çalışan en önemli forvettir. Ferdi uygun noktalarda topla buluştuğunda en az bir iki rakip futbolcuyu eksilterek takım arkadaşları için pas açısı yaratabiliyor ve gole dönük atakları başlatabiliyor Bu anlamda Ferdi ile pas trafiği kurabilecek oyuncu Mert Hakan Yandaş idi ve ne yazık ki Erol Hoca onunla başlamadı.

Valencia da Thiam da henüz hazır değiller Keşke Erol Hoca onların yerine Frey ve Deniz Türüç ile başlasa idi. Geçen hafta Frey bu takımın oyuncusu değil diye yazmıştım fakat iyi niyeti ve gayreti ile faydalı işler de yapmıştı.. Sonradan oyun giren Deniz Türüç yedek kalmanın verdiği moral bozukluğu ile kötü bir görüntü sergiledi. Belki de ilk on birde başlamanın vereceği motivasyon ile daha faydalı olabilirdi.

Sonuçta hazır olmayan iki forvet ve forvet hattı ile pas trafiğini kurabilecek Mert Hakan Yandaş gibi bir forvet arkasının olmadığı bir maçta rakip 9 kişi kalsa dahi golü bulamazsın ve başarısız olursun.

Önümüzdeki hafta Galatasaray maçına Erol Hoca bu sorunları çözerek çıkmak zorundadır.



Yazımın son bölümünde Rıdvan Dilmen'in açıklamalarına da değinmek isterim. Rıdvan Dilmen çok çarpıcı ve büyük çoğunluğu gerçek olan açıklamalarda bulundu. Bilinçli Fenerbahçe taraftarı zaten bu konuları çok iyi biliyordu ve yıllardır dile getiriyordu. Fakat ne yazık ki medyada hiç kimse bu gerçekleri dile getiremiyordu. Korkuyorlardı veya sivrisinek bataklık kurutmaz misali işlerine gelmiyordu.

Ibrahim Seten



   

Bu anlamda Rıdvan Dilmen'i tebrik etmek gerekiyor ama söylediklerinde önemli derecede eksikler ve yanlışlar olduğunu da belirtmek gerek. En büyük Fenerbahçe düşmanlarından biri olan Erman Toroğlu'nu mahkemeye vermeyeceğini ve özür dilemesinin yeterli olduğunu ifade etmesi de kafalarda bir soru işareti bıraktı.


Fenerbahçe Erol Bulut Hoca öncülüğünde yeni bir takım kurmaya çalışıyor. Eksikler var, hatalı transfer hamleleri var. Fakat gerçek şu ki Erol Hoca'nın takıma oturmak istediği bir şablon ortaya çıkıyor. Oynatmak istediği sistem az çok belli oldu. Zaman içinde taşlar yerine daha iyi oturacak ve daha iyi bir takımın ortaya çıkacağına inancım çok. Geçen hafta da bu süreçte puan kayıplarını en aza indirmek gerektiğini belirtmiştim. Umarım önümüzdeki hafta daha iyi bir takım görüntüsü ile ezeli rakip G.Saray'ın karşısına çıkılır ve puan kayıpsız Kadıköy'e dönülür.



 

 

 


Yorumlar

POPÜLER YAYINLAR

Olimpiakos Maçı ve İsmail Kartal

Trabzon'da Fenerbahçe'ye Yine İğrenç Saldırı #TrabzondaKaraGece

Pelkas Kadıköy'den Vurdu Trabzon'da Gol Oldu

Kirli Düzen

Yağmurlarla,Çamurlarla İstanbul'da Deplasmanda

FENERBAHÇE ALT YAPISI

MHK'da Rezalet