Yensen de yenilsen de taraftarın hep seninle
Bu skor bu maçın skoru olmamalıydı. Fakat futbol böyle bir oyun işte, bazen hiç
beklenmedik sonuçlarla karşı karşıya kalırsın. Şu gerçek ki Fenerbahçe alan
daraltan rakiplere karşı oyunu çözemiyor ve gol pozisyonu üretmekte
zorlanıyor. Bakınız Başakşehir maçı.
Olimpiakos teknik direktörü de oyunu kendi sahasında daraltıp,
Fenerbahçeli forvetlere oynayacak boş alan bırakmamayı ve fırsat bulursa da
öne çıkıp gol aramayı düşünüyordu. Maç tam bu kurgu içinde başlamıştı ki
Atilla'nın beklenmeyen top kaybı sonucu Olimpiakos gol de buldu. Belki de İstanbul’dan
beraberlik de iyi sonuçtur diye düşünen Olimpiakos teknik direktörü bir anda
ummadığı bir galibiyet seçeneği ile karşı karşıya kaldı.
Olimpiakos Teknik Direktörü Pedro Martins
Olimpiakos iyice kendi sahasına çekildi. Fenerbahçe ise saldırmaya çalıştı.
Valencia ve Rossi Olimpiakos defansında sıkışıp kaldılar ve kendilerine
oynayacak boş alan bulamadılar. Pelkas ise belki de Almanya'da kaçırdığı
penaltı ve bu Yunan takımıyla oynamanın yarattığı baskıdan dolayı maçın
havasına giremedi. Forvet hattının bu durumunda olmasına bir de Osayi'nin uzun
fuleli çıkışlarla top taşıyacak pozisyonlar bulamaması eklendi. Fenerbahçe iyice kilitlendi.
Sezon başından beri her maç 90 dakika forma taşıyan otuz beşlik Gustavo ve
Mert Hakan'ı düşünelim. Oyunu yönlendirmek için top ayaklarına geldiğinde
oynayacak forvet hattı Olimpiakos defansı arasında sıkışıp kalmış durumda,
Osayi’nin önünde ise boş alan yok. Bu durumda yan pas yapmak zorunda kaldılar.
Mert Hakan zaman zaman zorlayıp öne oynamaya çalıştı ise de pek sonuç
alınamadı.
Böylece kötü, beklenmeyen bir oyun ortaya çıtı. Almanya'da oynanan
oyundan sonra taraftarın beklentisini karşılamadı. Fenerbahçe'li futbolcuların
oynama ve mücadele isteğinden zerre kadar şüphem yok. Fakat zaman zaman oyunun
kurgusu bu isteği sahada ortaya çıkaramaz ve olumsuz bir sonuç alınabilir.. Benim anlamadığım takımı ıslıklayıp, yuhalamak ne demek?
Bir önceki yazımda da Fenerbahçe'nin ciddi bir TARAFTAR sorunu olduğunu
yazmıştım.
Taraftar stadyuma takımını desteklemeye gider. Seyirci ise maçı seyretmeye
gider. Fakat stadyumda bir güruh var ki (ne taraftar ne de seyirci) bunlar
kendilerini eğlendirmeye gelmişler. Takımın en çok desteğe ihtiyacı olduğu
anlarda ne rakibe ne de hakeme bir protesto veya takım lehinde bir tezahürat yapmıyorlar.
Maçtan kopuk Azer Bülbül şarkılarıyla eğleniyorlar. Maçın bitiminde ise
utanmadan takımı ıslıklayıp, yuhalıyorlar.
Sayın Ali Koç Fenerbahçe'nin bu taraftar görünümlü kitleden kurtulması
lazım. Çünkü Fenerbahçe'ye zarar veriyorlar.
Ben
'yensek de yenilsek de taraftarın hep seninle'
En azından Eintracht Frankfurt maçında tribünleri
dolduran, maç boyunca can siperane şekilde takımını destekleyen ve maç
sonunda penaltı kaçıran Pelkas'a sevgisini gösteren gurbetçi taraftarlarımız
gibi olsunlar istiyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder