Gaziantep Maçı ve Altay Bayındır
Maçın başında 15-20 dakikalık bölümde bitti denilen bir maçın böyle
sıkıntılı bir hale gelmesi tamamen Fenerbahçe'nin bir kronik hastalığıdır.. Geçen sezon 1-0
önde iken ve rakibin 10 kişi kalmışken kaçırılan penaltı sonucu skoru 1-4 E gelen BJK maçı da işte bu kronik rahatsızlığın sonucuydu.. Çok şükür ki bu maç
kaybedilmedi.
Maribor maçı sonrası Fenerbahçe'nin henüz hazır olmadığını belirtmiştim.
İsmail Hoca'nın da zamana ihtiyacı olduğunu eklemiştim. Belki de rotasyon
gereği İsmail Hoca doğru bir karar vererek İrfan Can yerine Ryan Kent ile
başladı. Nitekim bu değişiklik takımın direncini arttırdı.
Symanski bu takımın en büyük silahı olacak diye düşünüyorum. Herkes
Dzeko'nun attığı golleri konuşuyor da hiç kimse 2.golde Symanski'nin yoktan var
ettiği pozisyonu konuşmuyor.
İnanılmaz güzellikte bir asist yaptı.
ALTAY BAYINDIR
Fenerbahçe camiası yönetimiyle, teknik ekibiyle ve taraftarıyla genç umut
veren bir yeteneğin nasıl çöp haline getirildiğini Türk Futboluna gösterdi.
Oysa daha 2 yıl önce Altay'a neden milli takım forması teslim edilmiyor
diye mangalda kül bırakılmıyordu. Altay için yurt dışından gelen tekliflerde
rakamlar havada uçuşuyordu.
Ne oldu da Altay günah keçisi ilan edildi?
1- Önce Ali Koç yönetimi 5 yılda Altay'ın 6 tane değişik kaleci antrenörü
ile çalışmasına neden oldu.
2-Jesus döneminde oynanan sistem gereği Fenerbahçe defans hattı elek
gibiydi. Defansın arkasına atılan her top ile rakip forvetler Altay ile karşı
karşıya kaldı. Futbol bir takım oyunudur; eğer defansın yolgeçen hanı olmuşsa
kaleci ne yapsın?
3- Ya taraftar?
Hatalı veya hatasız yenilen her golde Altay suçlu ilan edildi.
2 yıl önce yerlere göklere sığdıramadıkları Altay'ı kötü kaleci ilan
ettiler. Sosyal medyada her gün yeni bir kaleci ismi ortaya atıldı.
Dün Gaziantep maçında yediği golde belki zamanında müdahale hatası vardır.
Peki, o topa altı pasın içine gelene kadar müdahale etmeyen defans hattının ve golü atan adamı kovalamayan
İsmail'in hiç mi suçları yoktu?
Altay henüz 24 yaşında ve Fenerbahçe gibi Türkiye'nin en büyük kulübünün kalesini koruyor. Büyük bir baskı altına alındı. Sahaya çıkarken aman hata yapmayayım diye heyecandan bacakları titriyordur.
Bu şartlar altında başarılı olması mümkün değil.
Altay'ın bu saatten sonra toparlanıp eski günlerine dönmesi çok zor.
Umarım hayırlısı olur.
Kaleminize sağlık
YanıtlaSil