Yağmurlarla,Çamurlarla İstanbul'da Deplasmanda
Normalde bu
hava koşullarında ve bu zeminde bu maçın
oynanması futbol adına bir cinayettir. Fakat keşke sadece futbol adına bir
cinayet olsa. Sporcu ve insan sağlığı açısından da çok sakıncalı bir durumdu. Bütün
bu söylediklerim normal ülkeler için geçerlidir. En son Erzincan İliç gibi
insan hayatının düşünülmediği ortamları yaşayan Türkiye'de ise sporcu sağlığını
düşünmek biraz anlamsız oluyor.
Sonuçta böyle
olumsuz hava ve saha koşullarında Fenerbahçe'nin puan kaybetme olasılığı yüksekti.
Büyükekşi ve TFF için tam aranılan bir ortamdı. Kimin umurunda sporcu sağlığı ?
Bu fırsatı kaçırmadılar ve maçı oynattılar.
Önceki hafta
kaybedilen puandan İsmail Hoca kendine faydalı olacak dersler çıkarmamış ki
yine benzer bir kadro ile başladı. Sadece bu ağır koşullarda Oosterwolde’nin
fizik gücü ve dinamizminden faydalanmak için Ferdi’yi sağ bek pozisyonuna kaydırmış
olması doğru bir tercih oldu. Fenerbahçe takımında bir sertlik problemi var. Sert
oynayan rakipler karşısında gerekli tepkiyi gösteremiyor. Örneğin Kruniç orta
sahada karınca ezmez bir oyun ortaya koyuyor. Rakibin sertliğine cevap
veremiyor. Oysa Crespo öyle miydi?
İsmail Hoca takımın
sertlik düzeyini yükseltmeli. Daha savaşçı futbolcuları tercih etmeli. Maçın başında
Oosterwolde’yi, ikinci yarı Mert Hakan ve Serdar Dursun’u tercih ettiği gibi.
Takım ilk
yarı her zaman oynadığı gibi ayağa pas yaparak oynamak istedi ve doğal olarak
bu olumsuz koşullarda çuvalladı. Yenilen golde atağa kalkarken Ferdi’nin yerden
Cengiz'e verdiği pasın çamurda takılması ve geri dönen topun gol olması gibi.
İsmail
Hoca hatasını gördü. Devre arasında böyle
koşullarda nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynanmasını oyuncularına söyledi. İkinci
devre takım topu yere indirmeden, uzun toplarla oynamaya çalıştı. Nitekim Serdar
Dursun’un attığı gol bu oyun şeklinin sonucudur.
Serdar Dursun’un
geri dönmesi konusunda büyük eleştiriler oldu. Ben de ne yazık ki bu olumsuz eleştirilere
kendi çapımda katılmıştım. Serdar Dursun dün akşam maçın geri çevrilmesindeki başlangıç
oldu. Belki de şampiyonluk ateşini yakan kişi oldu. Yetenekleri sınırlı biri olabilir,
fakat içindeki istek, gözlerindeki parıltı hiç bitmeyen biri. Bu ışıltın her daim
olsun Serdar.
M
Mert Hakan savaşan
mücadeleden yılmayan iyi bir topçu, yeter ki sinirlerine hakim olsun ve abartılı
davranışlardan kaçınsın. Dün akşam da oyuna girdikten sonra maçın geri dönmesinde
büyük katkı yaptı. Rakibin provokasyonlarına kanmadı ve soğukkanlı kaldı. Umarım bu şekilde
devam eder. Çünkü Fenerbahçe’nin bu Mert Hakan’a ihtiyacı var.
Fenerbahçe yine oynanan sinsice bir oyunu bozdu. Çok zor şartlarda bileğinin hakkıyla bu zor deplasmandan kayıpsız döndü. Bu deplasmanda olası bir puan kaybının belki de ligin erken bitmesine neden olacaktı. Büyükekşi,TFFve malum takımın beklentilerini boşa çıkardı. Bu hafta Fenerbahçe sadece TFF
uzantılarını,
hakemleri ve rakiplerini yenmekle kalmadı
aynı zamanda kötü zemin ve hava koşullarını da yenmek zorunda kaldı.
Umarım İsmail
Hoca kazanan 11 bozulmaz gibi saçma bir nedenle önümüzdeki cumartesi günü oynanacak
Kasımpaşa maçına ikinci devredeki kadro ile çıkmaz. Fenerbahçe takımı normal koşullarda
topu yere indirerek ayağa pas yaparak oynayan, rakiplerini yenen bir ekip.
İsmail Hoca’yı
zaman zaman yanlış tercihlerinden dolayı
nasıl eleştiriyorsak devre arasında cesaretle yaptığı üç oyuncu değişikliği
sonucu maçı çevirmesinden dolayı da kutlamalıyız.
Yorumlar
Yorum Gönder