Duy sesimizi Ali Koç....
Camia Ali Koç'a sesleniyor.....
Fenerbahçe,Galatasaray,Beşiktaş gibi kulüplerin taraftarları takımlarına karşılıksız bir sevda ile bağlıdırlar .Gerekli gördüklerinde ceplerindeki son kuruşu bile bir maç bileti,bir forma veya deplasman masrafı için düşünmeden harcayabilirler. Kilometrelerce yolu zor koşullarda sadece takımı deplasmanda yalnız bırakmamak için giderler.Buna benzer örnekler çoğaltılabilir.Bu bağlılık,sevda veya aşk nasıl söylenir ise söylensin genellikle babadan,dededen,dayıdan büyük kardeşten veya yakın arkadaştan bulaşabilir.Şarkılarda,marşlarda onun için ''EVLADIMA MİRAS BU SEVDA'' denir.Başkanımız Ali Koç ve rahmetli ağabeyi Mustafa Koç'a da bu sevda okul yolunda gidip gelirken bulaştığını biliyoruz.Ali Koç başkan seçildiği gün o kişiyi de nasıl onurlandırdığını da biliyoruz.İşte bu sevdadır büyük kulüpleri büyük yapan.Aziz Başkanda bu sevdanın ürünüdür.20 yıl boyunca işi gücü bırakıp,nerede ise yaşamın her anını Fenerbahçe'ye adamak,3 Temmuzda Fenerbahçe için hapis yatmak,hep bu delice sevdanın
sonucudur.Fakat bu tür sevda her zaman doğru kararlar alabileceğini göstermez.20 yıllık başkanlığı döneminde bu sevda zaman zaman Aziz Başkan'a da büyük hatalar yaptırdı.Ama onun en önemli davranışı hiç bir zaman masanın başından kalkıp yetkiyi bir başkasına,kardeşine dahi bırakmaması idi.Ali Koç ise profesyonellere güvendi ve adeta bir holding yönetiyormuş gibi yetkiyi onların eline bıraktı..Buradaki önemli bir fark holdingde para kaybedersin ve yöneticiyi değiştirirsin.Ama büyük kulüpte profesyonel yönetici 100 yıllarca ilmik ilmik kazanılan itibarı kaybettirir ve sonra gider ve sen 25 milyon taraftarın ile beraber kaybedilen 100 yıllık itibarınla baş başa kalırsın.Çünkü o taraftar değildir.O kulübün çalışanıdır.Çok üzüldüm der sonra başka maceralara yelken açar,Chelsea ye veya PSG ye falan gider orada işine devam eder.Ama ne Başkan ne de 25 milyon taraftar ben bundan sonra şu takımın taraftarıyım diyemez.
Burada Aziz Yıldırım veya Ali Koç tartışması yapmaya gerek yok.Şu anki başkanımız Ali Koç ve takımımızın durumu kötüye gidiyor Bu durumu 25 milyon taraftar el ele verip düzeltmemiz ve başkana destek olmamız lazım. Ama başkan gelen eleştirileri nasıl değerlendiriyor? Sık sık camiaya sesleniş programı yapıyor ama camia ona seslenemiyor.FBTV de yorum yapanlar aman başkana veya yönetime herhangi rahatsız edici bir söz gelmesin gayreti içindeler. Ersun Yanal gelsin diye kampanya yapan bir avuç taraftarın sesine kulak veren başkan Comoli gitsin diyen on binlerce
taraftarına kulak vermiyor. Comoli'nin yaptığı 11 transferin hepsi çöp ama başkan tek yetkili Comoli diyor.Yönetime başından beri Metin Şen ve Sina Afra konusunda uyarmaya çalışanlara kulağını kapatıyor.Profesyoneller ile çalışacağım diye Fenerbahçe'ye küfür eden Trabzonspor'lu kaleci antrenörünü mü transfer etmek zorundasın başkan.? Yok mu Fenerbahçe camiasından yetişmiyor mu başka biri? Camiaya seslen ama camiayı da duy başkan.
Bu gün bir Fenerbahçe'li kadın yazar sezon başında en azından bu sene Aykut Hoca ile çalışılıp kadroyu bozmamakta fayda olduğunu üstü kapalı ima etmeye çalıştım diyor. Yanlış okumadınız ''ima etmeye çalıştım'' diyor. Neden açık açık yazamıyor? Bence Ali Koç'un camia ile iletişim yollarını yeniden gözden geçirmeli.Eğer birlik istiyorsanız tüm taraftarına kulağını açacaksın sayın başkan. Bu camia GFB ile sınırlı değil.Şu an GFB tribünlere geliyor belki kasanız doluyor ama takım küme düşüyor. GFB size tribünde protesto yapmıyor ama taşıma suyu ile değirmen dönmez. Ot biter GFB gider haberiniz olsun.Gerçek Fenerbahçe taraftarı her zaman her daim takımını destekler.
Duy sesimizi ve yapıcı eleştirilere kulağını aç başkan.
Başka Fenerbahçe yok
....
.
Yorumlar
Yorum Gönder