Orası Beşiktaş Olsa Ne Yazar?
Fenerbahçe zorlu gecmesi beklenen maçlardan birini kolay kazandı.Bir gün önceki maçını kazanan rakibi
büyük bir hevesle Fenerbahçe’nin olası puan kaybını bekliyordu. Maç bu gerginlik ile başladı.
Evet, bu sezon için Fenerbahçe ile Beşiktaş futbol takımları arasında
büyük bir kalite farkı var. Ama ne olursa olsun üç büyükler arasında oynanan
maçlarda bence favori yoktur. Nitekim Fenerbahçe ilk golünü kazandıktan sonra
ikinci golü ne zaman atar diye beklenirken Djiku ve Samet'in ortak
hatalar zinciri sonunda Beşiktaş penaltı kazandı ve skoru eşitledi. Zaten Beşiktaş'ın
maç sonuna kadar başka ne pozisyonu oldu ne de taraftarının birazcık da olsa
heyecanlandıran bir atağı. Ben penaltı dışında Livakoviç'in yere yattığını
hatırlamıyorum.
Aslında Fenerbahçe takımı bütün maç boyunca kendisi ile mücadele etti.
Çünkü karşısında kendisi ile mücadele edebilecek aynı sıklette bir takım yoktu.
Fenerbahçe takımı maç boyunca pozisyonlar yakaladı ve arka arkaya goller
kaçırdı. Fenerbahçe takımı oyuncularının böyle pozisyonları bu kadar kolay heba
etmek hakkı yoktur. Hele rakibin Türkiye'de en ön emli ikinci rakibin olursa hiç
yoktur. Skor çok daha unutulmayacak yüksek rakamlara ulaşabilirdi. Yine de ne
olursa olsun önemli rakiplerinden biri olan Beşiktaş'ı sahadan süpürdüğü
için Fenerbahçe’yi kutlamak lazım.
Bu arada kazanılan goller öncesinde, penaltılar öncesinde ve maç boyunca
büyük katkı veren Ferdi'yi bir ayrı tebrik etmek gerekir. Bence maçın adamıdır.
Bir gün önce malum rakibin maçında futbol adına yaşanan kirlilik bu sezonki
kirli düzenin gereğidir.
Türkiye'de yaşanan kirli futbol ikliminde Cenk'e yapılan harekete Fenerbahçe aleyhine penaltı çalınmaması mümkün değildir. Belki Cenk kurnazlık yapıp penaltıyı almıştır. Ama sonuçta penaltıya kimse itiraz edemezdi ve edilmedi. Atilla Karaoğlan da hiç düşünmeden penaltıyı çaldı ve VAR kontrolünde de penaltı onaylandı.
Fenerbahçe'nin kazandığı iki penaltı pozisyonu tam Atilla Karaoğlan'nın
gözlerinin önünde oldu. Pozisyonlara en fazla 3-5 metre uzaklıktaydı.
Oyna devam dedi. Gözlerinin önündeki pozisyonlara çalamadı veya aldığı talimat
gereği çalmadı. Ancak VAR çağırınca penaltıyı vermek zorunda kaldı. Çünkü her
iki pozisyon da bariz penaltı idi. Bu Türkiye'de Fenerbahçe üzerindeki TFF ve
MHK marifetiyle oluşturulmak istenen baskının sonucudur.
Düşünün ki Galatasaray’ın oynadığı 52 maç sonunda rakiplerine dün ilk kez penaltı
verilmiş. Bu ne tesadüftür ne de birilerinin çok centilmence oynama masalıdır.
Bu resmen Fenerbahçe üzerinde oynanan kirli oyunların bir göstergesidir.
Atilla Karaoğlan 'nın maçın hemen başında Necip’in arka arkaya rakibine
attığı tekmelere çıkmayan sarı kartı uzatmalarda çıkmıştır.
Bütün bunlar ve benzer nice pozisyonlar sezon başından beri MHK’nin İzmir
gurubu hakemleriyle inceden Fenerbahçe’yi doğrama operasyonudur.
Türk Futbolunda Fenerbahçe Futbol Takımı üzerine oynanan oyunlar siyasi erk ve malum yapı
marifetiyle TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi tarafından yönetilmektedir.
Kirli camia da bundan nemalanmaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder