YETER Büyükekşi
Fenerbahçe'de işler iyi gidiyor.
İki hafta önceki yazımda Fenerbahçe fabrika ayarlarına yavaş yavaş geri dönüyor
diye yazmıştım. Dün akşam Fenerbahçe neredeyse kusursuz bir futbol
oynadı. Spartak Tırnava otobüsü kalenin önüne çekti ve sert bir futbol
sergiledi. Ama Fenerbahçe Takımı etkili, futboluyla maçı kazanmasını bildi.
Fenerbahçe sayısız gol pozisyonuna girdi.
Bir kısmını kaçırdı bir kısmını da Tırnava kalecisi kurtardı. İlk yarının
sonlarında BJK maçında da olduğu gibi sahanın yıldızı olan Ferdi'nin golüyle
öne geçti.
İkinci yarıda ise geriye düşen Tırnava
kalenin önünden otobüsü kaldırmak zorunda kalınca skor bir anda 4-0 oldu.
Fenerbhaçe'de görevini yapmayan kötü
oynayan tek bir futbolcu yoktu. Maçın yıldızı Ferdi'nin yanında Dzeko, Tadiç,
İrfan Can, Szymanski, Fred, İsmail, Osayi ve diğerleri üst düzey oyun
oynadılar. Zaten kaleci İrfancan'a top dahi gelmedi.
Fenerbahçe'nin kanayan yarası Cengiz
Ünder'dir. Büyük bedeller ödenerek transfer edilen Cengiz sezon başından
beri bir katkı yapamadı. Oyuna girdiği zamanlar ne bir driplinp ne bir asist ne
bir gol gördük. Evet, uzun bir sakatlık dönemi geçirmesine rağmen Cengiz'in artık
kendisini göstermesi gerekir.
Djıku ve Oostewolde ikilisi defansın
ortasında iyi bir performans gösterdiler. Ön alanda baskı yapan forvet ve orta
saha hattının arkasındaki alanı daraltarak takım boyunu kısalttılar. Böylece
Tırnava forvetlerinin Fenerbahçe defansının arkasına sızmasına fırsat
vermediler.
Fenerbahçe takımında Djıku ve Becao'nun
aynı anda sakatlanması sonucu bu saha daraltma işlemini Samet ve yanında
oynayan partneri ile birlikte yapılamadı. Böylece Fenerbahçe'nin defansif hataları
bir kaç hafta görüldü. Devre arasına Fenerbahçe'nın Samet ile yollarını
ayırması gerekir.
Türkiye' Futbol gündeminde ne yazık ki
futbol dışında her şey var. Taraf tutma, takım kayırmacılığı, hakem eyyamcılığı
ve şiddet. Ülke zaten iyi yönetilmiyor dolayısıyla Türk Futbolunun da iyi
yönetilmesini beklemek hayal olur.
Futbol siyasi erk ve malum yapının
uzantıları tarafından yönetiliyor. Bu unsurlar da takım kayırmacılığında
malum takımı işaret ediyor.
11.Aralık'da oynanan Ankaragücü-Rizespor
maçının bitiminde Ankaragücü Başkanı hakem Halil Umut Meler'e yumruk
attı, yere düşen hakem civardaki kişiler tarafından yerde tekmelendi.
Yumruğu atan Ankaragücü Başkanı'nın
aynı zamanda Galatasaray Genel Kurul üyesi olduğunu buraya not edelim ve bu maç
sonrasındaki gelişmelere bakalım.
Öncellikle Halil Umut Meler'e yapılan
saldırı kesinlikle kabul edilemez. Fakat bu olay sezon başından beri şaibeli
olduğu konuşulan hakem camiasını aklamak için kullanılamaz. Hele hakemler adına
açıklama yapmak için kameraların önüne geçen sicili şaibeli iki hakemin sütten
çıkmış ak kaşık edasıyla konuşmaları biraz komik oldu.
Başkan Ali Koç haftalardır hakem
camiasında İzmir gurubu diye bir oluşumdan bahsediyor. Bir yan hakem Fenerbahçe
lehine bayrak kaldırdığı için MHK tarafından cezalandırdığını açıkladı ve
istifa etti. Hakemliği yeni bırakan bir hakem mevcut TFF Başkanı'nın
hakem camiasına müdahil olduğunu açıkladı. Buna benzer açıklamalara bir
açıklama gelmeden ve sahalardaki eyyamcılık sonlanmadan iki tane sicili
kirlinin kameralar önünde açıklaması ile hakem camiası aklanamaz.
Hakeme bir yumruk atıldı. Peki, bu olay
kimlere yaradı?
1-Halil Umut meler Türkiye'nin en iyi
hakemi ilan edildi.😃
2-Futbolun tetikçileri hakemler mağdurum
algısı yaratma fırsatı buldular.
3-Malum takımın fikstür sorunu ve cezalı
sorunları ''YETER' diye bağıran TFF Başkanının marifetiyle çözüldü.😡
Bir TFF Başkanı düşünün ki hakkında hakem
kararlarına müdahil olduğu iddiası var. Bu sözde başkan 2 yıl önce Gaziantep
Başkanı iken her hafta hakem kararlarına itiraz ettiği kayıtlarda orta çıktı.
Bu adam bir aktör edasıyla 'YETER'' diye bağırarak hakemlere baskı yapmayın
diyor. Trajikomik.
Yumruklama olayından sonra TFF Başkanı
liglerin süresiz ertelendiğini açıkladı. Fenerbahçe Futbol Takımını taşıyan 40
kişilik otobüs 2015 yılında Trabzon'dan dönerken kurşunlandı Failler
yakalandı mı? Henüz yakalanmadı. Ligler ertelendi mi? Hayır. Üstelik
'Fenerbahçe maçlara çıkmaz ise sonuçlarına katlanır' gibi bir söylemle o
dönemki Kulüpler Birliği Başkanı tarafından tehdit edildi.
Eğer ligler ertelenmeseydi yorgun G:Saray takımı
Salı günü Danimarka'da oynadığı Şampiyonlar Ligi maçı sonrası cumartesi günü
Sivasspor deplasmanına gidecekti. Üstelik kalecisi Meslera cezalı olacak,
oynayamayacaktı.
Yetmedi 10.Ocak. 2024 tarihine
ertelenen Sivasspor-G.Saray maçında Sivasspor Afrikalı iki oyuncusu o
tarihte Afrika Kupasında olacakları için , bu önemli oyuncularından
faydalanamayacak.
Bir de Karagümrük cephesi var. Eğer maçlar
ertelenmeseydi Karagümrük bu maçlarda cezasını tamamlayan 3 önemli futbolcusunu
hafta arasında G.Saray ile oynayacağı maçta oynatabilecekti.
Sonuçta aynı zamanda G.Saray Genel Kurul
üyesi olan TFF Başkanı aldığı bir kararla kayırdığı takımın bütün sorunlarına çözüm
buldu. Bir taşla 2 kuş değil 3 kuş vurdu.
Bu adaletsizlik sadece Sivasspor ve
Karagümrük'e değil aynı zamanda iteklenen takımın diğer rakiplerine de yapıldı.
Hâlbuki bu başkan demek zorunda kaldığımız
kişi ertelediği ligleri tekrar başlatırken ertelendiği tarihteki sırasıyla
başlatsaydı bir adaletsizlik olmayacaktı. Ama misyonu o değil ki.
Siyasi erkin atamasıyla göreve gelen
bylockçu başkanın misyonu G:Saray'ın önünü açmak ve Fenerbahçe spor Kulübünün
yoluna taş koymaktır.
Fenerbahçe'nin ise bu haksızlıklara karşı yapabileceği tek mücadele yolu sahada güçlü olmaktır. Taraftarının desteğiyle ve bu kusursuz futboluyla kazanmasını bilmektir.
Yorumlar
Yorum Gönder