Denizlispor-Fenerbahçe Maçından Aklımızda Kalanlar (Hakemi de yenemezsin)

 Hakemi de yenemezsin



Sporda ‘’Hakemi de yenemezsin’’ diye bir söylem vardır. Bence de çok doğru bir söylemdir. Fakat Fenerbahçe Denizlispor maçında hakemi de yendi. Çünkü rakibin en az altı tane net gol girişimini ve penaltıyı kurtaran kaleci Altay’ı vardı. Maçın başında aldığı topu defansı geçerek götürüp Cisse’nin önüne al da at diye bırakan genç kanarya Ferdi’si vardı. Yoksa gerçekten de hakemi de yenemezsin.


Beşiktaş maçından sonra Fenerbahçe’nin Denizlispor ile oynayacağı deplasman maçı da hedef maç seçilmişti. Fenerbahçe’nin kaybedeceği olası puan veya puanlar sayesinde malum takım zirvede yalnız kalacak ve psikolojik üstünlüğü ele geçirecekti. Dört veya beş hafta önce maç bitmeden 5 dakika önce sahayı terk eden malum kişinin Hatayspor maçından sonraki basın toplantısında nasıl öz güvenli konuştuğu belki de dikkatinizi çekmiştir.

Hafta başında Denizlispor tarafından sosyal medyada paylaşılan ‘’Hatırla’’ etiketli paylaşımla 14 yıl önce Fenerbahçe’nin şampiyonluğu kaybettiği maça gönderme yapılıyordu. Mesaj çok açıktı. 14 yıl önce de şampiyonluğunuzu engellemiştik, şimdi de yolunuza taş koyacağız diyorlardı. İzah edilemeyen çantadaki iki milyon dolar, o dönemin başkanının ölene dek açıklamadığı sırlar hatırlatılan maçın karanlık bir yüzüydü. Hatırlatılan aslında Denizlispor’un ayıplanacak yanıydı.

 Bir de bu maçın kara cübbeli bir hakemi vardı. Fenerbahçe düşmanlığına her daim devam eden bu hakem emeklisinin kara cübbesi bu maç için Ali Palabıyık’a giydirilmişti.


Transfer sezonu şampiyonu malum takımdır. Tescilli amigosunu yayıncı kuruluşa satarak sezonun en büyük transferini gerçekleştirmiştir. Malum kadın ofsayt çizgisini takımına göre erken veya geç çekerek pozisyonları VAR odasına servis yapıyor ve kamuoyunu yanıltıyor. Ele geldi gelmedi pozisyonlarında ise takımına göre nasıl görünüp görünmeyeceğine karar veriyor ve ona göre kamuoyu ile görüntüleri paylaşıyor. Örneğin Fenerbahçe-Konyaspor maçında Pelkas’ın attığı golde Valencia’nın omuzu ile aldığı top paylaşılan görüntü açıları ile elle almış algısı yaratılarak kamuoyu ile paylaşıldı. Sonuçta Fenerbahçe’nin golü iptal edildi. Hâlbuki Diagne’nin Hatayspor’a attığı golün görüntülerinde ise yayıncı kuruluşun paylaştığı görüntü açıları malum kadının marifetiyle Diagne’nin topu elle aldığını göstermedi. Böylece Fenerbahçe’nin golü iptal edilirken rakibin golü nizami sayıldı.

Benzer oyun Denizlispor maçında da oynandı. Önünde olan pozisyon için Serdar Aziz’in top omuzuna geldi diye işaret eden Ali Palabıyık yayıncı kuruluşun VAR’a servis ettiği görüntüler sayesinde VAR’a çağrıldı ve penaltı kararı vermesi sağlandı. Tabi bu arada VAR’da sorumlu hakemin Trabzonspor kalecisi Erce Kardeşler’in ağabeyi Arda Kardeşler olduğunu belirtmek isterim. Ali Palabıyık’ın maçın son dakikasında ise dirsek atılan kaleci Altay için Fenerbahçe aleyhine penaltı çalması ve daha sonra VAR’a bakarak iptal etmesi tam bir rezalettir. Buna argoda maçası yemedi derler. Ayrıca Serdar Aziz’e gösterilen kırmızı kart fiyaskosunu da unutmamak gerekiyor.

Son yıllarda Fenerbahçe taraftarının yayıncı kuruluş aboneliklerini iptal etmesi sonucunda yayıncı kuruluşa abone olan Fenerbahçe taraftarı sayısı oldukça azalmıştır. Dolayısıyla malum rakibin taraftarı yayıncı kuruluşun gözdesidir. Onun için tescilli amigo söz konusu göreve getirilmiştir.

TFF,MHK,yayıncı kuruluşun yanında bir de işin medya ayağı var. Her daim azılı Fenerbahçe düşmanlığına devan eden Doberman lakaplı eski hakem bozuntusu ise Altay’ın dirsek yediği pozisyon için Fenerbahçe aleyhine penaltı dedi. J) Amacı Denizli maçında Fenerbahçe’ye işlenen futbol cinayetini kamuoyu önünde aklamaktır. Halktan toplanan vergiler ile faaliyetini sürdüren devlet kanalından astronomik maaşlar alan düzensiz spor yorumcularıyla Halkın Takımı Fenerbahçe aleyhine program yapanlar, fişkiyecinin kanalında sürekli Fenerbahçe’yi linç etmeyi görev haline getirmiş çakal ile bu medya ayağı uzamaktadır.

Dinozorlar Grubu



Bu medya ayağının içinde bir de dinozorlar grubu var. Bir tanesi  Fenerbahçeli görünümlü azılı Fenerbahçe düşmanıdır. Aziz Başkan Fenerbahçe’den nemalanmasına izin vermedi diye her ortamda Fenerbahçe aleyhine konuşan biridir. Öbürü ise modadan, gurmeliğe güzellik yarışmasından politikaya kadar her otu b…ku bilen fakat futbolu bilmeyen bir sözde futbol yorumcusudur. Her sezon başında ‘’ bu sene anlaşma yapıldı Fenerbahçe şampiyon yapılacak’’ söylemini ortaya atar. Böylece MHK,TFF ve kamuoyu üzerinde Fenerbahçe aleyhine algı kurmaya çalışır.

Teknik Direktörler Grubu

Bu arada malum takımın Anadolu Kulüplerinde istihdam ettiği eski futbolcusu olan teknik direktörler grubu var. Onlar hiçbir zaman işsiz kalmazlar Okan, Cihat, Suat, Hamza ve son olarak ta Tomas bazılarıdır. Her zaman hazır şekilde görev beklerler. Mesela Tomas, geçen haftaki maçta ligde 6 gol atmış en iyi golcüsü Remmy ‘ye ilk onbirde görev vermedi ve maçı malum takıma karşı 4-0 kaybetti. Daha önce de Antalyaspor’u çalıştırırken İstanbul deplasmanına kadrosundaki en iyi 6 oyuncuyu almadan gelmiş ve yine malum takıma çok kolay bir galibiyet hediye etmişti. Basın toplantısında ise neden böyle tercihte bulundunuz diye sorulan soruya da ben öyle istedim diye cevap vermişti. Bunların lakabı malum takım nezdinde ‘’yetiş Hızır’ olmalıdır.  Ne zaman malum takım açısından bir sıkışıklık oluşsa yetişirler. Söz konusu teknik direktörlerin malum rakibe karşı oynadıkları maç istatistiklerine bakılırsa bu söylem çok kolay anlaşılır.

İşte Fenerbahçe ne zaman takım olarak bir yükselme eğilimi içine girse şampiyonluğa aday olsa yukarıda saydığım gruplar toplu halde linç girişimine başlar ve toplu katliam yaparlar. Bu tür linçten de en büyük faydayı malum takım sağlar. Onun için de malum takım bu tür saldırıları yapanları maddi ve manevi olarak desteklerler. Geçmişte böyle oldu yine aynı şekilde olacak.

Fenerbahçe taraftarının takımı, yönetimi ve teknik kadroyu eleştirirken bu gerçekleri göz önüne alması lazımdır.

Böyle bir maçtan sonra futbol konuşmak veya teknik analiz yapmak çok yersizdir. Ama yine de Erol Hoca’nın eksiklere rağmen Beşiktaş maçından da ders alarak olabilecek en iyi kadro ile oyuna başladığını düşünüyorum. Gerçi her ne kadar birinci golde Ferdi’ye çok güzel pas attı ise de Sosa tercihi pekiyi olmamış. Acaba Pelkas’ı 10 numara pozisyonuna çekip kanata Thiam’ı koyarak orta sahada Mert Hakan-Ozan ikilisi ile başlayabilir miydi diye düşünüyor insan. İlk yarı boyunca genelde iyi bir oyun sergileyen Fenerbahçe’nin skoru 3-0 taşıdığını fakat üçüncü golün iptal edildiğini gördük. Üçüncü golün iptaline neden olan ofsayt çizgisinde malum kadının marifeti var mı acaba?


Gustavo

Gustavo konusunda da maçtan sonra yapılan eleştirilere de bir şeyler söylemek istiyorum. Sosyal medyada Gustavo’nun olmadığı maçta Fenerbahçe’nin çok daha hızlı oynadığı yazıldı. Hatta FBTV’ de yorum yapan Dr. Gürkan Kubilay bile bu eleştiriye katıldı. Oysa 10 kişi kaldıktan sonra Fenerbahçe topu ayağında tutamadı ve rakibe çok mahkûm bir oyun ortaya koydu. Gustavo olsaydı sağa ve sola yapacağı yan paslarla oyunu bir nebze olsun yavaşlatarak topun Fenerbahçe’de kalmasını sağlayamaz mıydı? Bence bu eleştiri Gustavo gibi çok iyi bir orta saha oyuncusuna yapılan haksız bir eleştiridir. Hızlı oynamak ile topun kontrollü şekilde sende kalması arasında ince bir ayrım vardır. Bunu bilmek lazım diye düşünüyorum.

 


 

Yorumlar

POPÜLER YAYINLAR

Olimpiakos Maçı ve İsmail Kartal

Trabzon'da Fenerbahçe'ye Yine İğrenç Saldırı #TrabzondaKaraGece

Pelkas Kadıköy'den Vurdu Trabzon'da Gol Oldu

Kirli Düzen

Yağmurlarla,Çamurlarla İstanbul'da Deplasmanda

FENERBAHÇE ALT YAPISI

MHK'da Rezalet