Stoper Transferi Sorunu Çözecek Mi?

 Sosyal medyada ve basında Fenerbahçe'nin stoperlerini itibarsızlaştırma girişimleri başladı. Hâlbuki  Fenerbahçe iki sezonda toplam sekiz tane yeni stoper transferi yaptı. Sonuçta yine stoper sorunundan bahsediliyor ve devre arasında yeni stoper transferi için farklı isimler gündeme getiriliyor.

Reyes transferi yapılırken Meksika Milli Takımının stoperiydi. Yaşı gençti ve topu oyuna çok iyi sokabilen bir stoper olduğu söylendi. Fakat başarılı olamadı.

Zamanında Fransa'da başarılı olan daha sonra sakatlanan Adil Rami alındı. Onun da Fenerbahçe ile bireysel emeklilik sözleşmesi imzalamaya geldiği ortaya çıktı.

Zanka ile Falette ise zaman zaman iyi görüntü sergilediler ama yetersiz görülüp gönderildiler.

Bu sezona kadar en iyi verim Serdar Aziz'den alındı. Sadık da başlangıçta fayda sağladıysa da geçirdiği şansız bir sakatlık sonucu takımdan uzak kaldı.

Sezon başında ise İspanya 2. Liginde oynayan Lemos ve Bundesliga tecrübesi olan Tisserand transfer edildi.

Fenerbahçe her maç kaybettiğinde bir suçlu bulunur ve hemen hedef tahtası haline getirilir. Özellikle de defans hattında oldukları için stoperler bu konuda ilk sırayı alırlar.

Futbol bir takım oyunudur. Bir takımın savunması sadece defans hattı ve kaleci ile sınırlı değildir. Forvetteki oyuncunun  ön alanda zamanında yapmadığı baskı veya beklerinden birinin rakibinin kanat elemanlarına kolaylıkla orta yapmasına izin vermesi stoperini veya kalecini çaresiz bırakabilir ve gol yenilebilir.

Nitekim Rizespor maçında, Şkoda Serdar Aziz ve Tisserand arasından kafayı vurarak golü buldu. İyi ama al da at diye çok rahat bir şekilde ortayı yapan Melnjak'ı engellemesi gereken Gökhan Gönül neredeydi? O pozisyonda Gökhan Gönül o ortayı bu kadar rahat bir şekilde yaptırmamalıydı. Gökhan Gönül o maçta bir gol atarak galibiyeti getiren oyunculardan biri oldu. Maç sonunda Rizespor maçında yenilen gol için stoper ve kaleci hatası diye yazıldı. Gökhan Gönül için de övgüler yazıldı.

Beşiktaş maçında ise yenilen goller sadece defans hattının hataları ile olmadı. Öncellikle yanlış kurgulanmaya çalışılan oyun sistemi ile kaybedildi. Orta sahayı tamamen Beşiktaş'ın kontrolüne bırakılınca Fenerbahçe stoperleri Beşiktaş'ın hızlı oyuncuları ile karşı karşıya kaldılar. Fenerbahçe orta sahasında Ozan ön alanda baskıya gidince ve Sosa hiç bir defansif katkı sağlamayınca Gustavo yalnız kaldı. Kalabalık Beşiktaş orta sahası da onu kolaylıkla ekarte edip Lemos ve Tisserand'ı yalnız yakaladı.

Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Sonuç olarak yazımın başında da yazdığım gibi savunma sadece defans hattı ve kaleciden ibaret değildir. Takım savunması ileri uçtan başlar. Özellikle dirençli ve savaşan bir orta saha ile de devam eder. Aksi takdirde Fenerbahçe Virgil van Dijk'ı transfer etse dahi bu sorunu çözemez.

Fenerbahçe'nin Gustavo gibi bir orta saha ustası ve Ozan gibi bir savaşçı yeteneği var. Bu ikilinin yanında orta sahaya defansif olarak hiç katkı vermeyen Sosa olmuyor. Evet, Sosa duran topları iyi kullanıyor gol olacak atakları başlatan pasları atıyor ama  takım savunmasını da aksatıyor. Üstelik Ozan da ileri gidince Gustavo yalnız kalıyor ve tabii ki defans hattında stoperler de. Erol Bulut Hoca'nın buna çözüm bulması gerekiyor.