Gelinen Son Nokta : HEZİMET
Ali
Koç başkanlığının üçüncü yılında futbol takımını ve basketbol takımını
(Taraftarın gözünde dünyanın en güzel takımıydı) tabiri caiz ise dibe vurdurdu.
Ali
Koç başkan seçildiğinde futbol takımı Lig Şampiyonluğunu ve Türkiye Kupası
Şampiyonluğunu son maçlarda kaybetmiş bir takım idi. Futbol otoritelerine göre
bir veya iki nokta transfer ile gelecek sezonda şampiyonlukların en büyük
adayıydı.
Basketbol
Takımı ise Euroleague Şampiyonluk Kupasını Türkiye'ye getirmiş ve yıllarca
Final Fourların değişmezi bir takımdı.
Basketbol
takımı da geçen sene çok başarısız bir sezon geçirdi. Üstüne üstlük heykeli
dikilmesi gereken Fenerbahçe Basketbolunun Efsanesi Obradoviç ile de
yolları ayırması sonucu takım hızla dibe doğru
sürüklendi.
Örneğin
çalıştırdığı takımlarda sistemli disiplinli futbol oynattığı izlenimi veren
Erol Bulut Hoca ile anlaşması bu işin bir göstergesiydi. Fakat pek öyle olmadı.
Gerekli veya gereksiz, yaşlı,genç birçok futbolcu transfer edildi. Erol Bulut'a
yardımcı olarak eski futbolculardan oluşan bir ekip getirildi. Tabii bir de
transferlerde çok başarılı diye yerlere göklere sığdırılamayan Emre Belözoğlu
vardı.
Sonuçta
sezon başından beri iyi futbol oynayamayan bir takım ile bir kaç maç kazanıldı.
Duran toplardan ve Caner ve Gökhan'ın ceza sahasına doldurduğu toplardan
bulunan gollerle bu galibiyetler alındı. Takımın başka organize bir atakla ve ayağa yapılan paslarla bulduğu gol nerede ise yok denecek
kadar azdı.
Takımın
bu zaafını ilk çözen ise İsmail Kartal'dı. Daha sonra Sergen'de Erol Bulut'a benzer bir tuzak kurdu. Malatyaspor maçında ise Hamza Hamzaoğlu bırakın taktik olarak,
kondisyon ve güç olarak bitmiş bir takıma karşı son derece kolay bir
galibiyet aldı.
Maç
sonunda Erol Hoca ''bir sorunumuz var onu bulup çözeceğiz'' diye bir demeç
verdi. Anlaşılan o da sorunun ne olduğunu bilmiyor.
Bence
sorun Samandra'da dır. Samandra'nın patronu kimdir? Erol Bulut mu? Yoksa Emre
Belözoğlu mu? Bir de Volkan Ballı var. Kırmızı kart gören futbolcuları sahadan
soyunma odasına kadar eşlik eden zat-ı muhterem.
Peki, Futbol Şube Sorumlusu Selahattin Baki ne iş yapıyor?
Erol
Bulut takımın oluşturulmasında tek başına mı karar veriyor? Yoksa Emre, Volkan
ve Selahattin Baki bu işlere müdahil oluyorlar mı? Bu transferlerin
yapılmasında Erol Bulut ne kadar sorumlu?
Bir
de Fenerbahçeli yöneticinin Beyaz TV ekranlarında açıkladığı gibi yönetim
toplantılarına katılan Abdülkerim Ağabeyleri var. Çünkü bu Abdülkerim
Ağabeylerinin temsil ettiği taraftar grubu sezon başında Gökhan Gönül ve Caner
Erkin'in transferleri için yönetime çok baskı yapmıştı. Ayrıca takımın en iyi
topçularından biri olan Ozan Tufan'ın da itibarsızlaştırılma çabası gene aynı
güruhun marifetiydi..
Hani
derler ya ''nerede çokluk orada b.....'' İşte bence Samandra'da çok patron var
ve hepsi sonuçta Erol Bulut'un işine karışıyorlar. Acaba Emre yıllarca beraber
top koşturduğu Gökhan Gönül'ün oynaması için Erol Hoca'ya baskı demeyelim
de katkı yapıyor mu? Gökhan Gönül'ün sözleşmesinde oynadığı maç başına ödeme
yapılır maddesi mi var? Sezon başında transferi için ortalığı yıkan genç
taraftar grubunun temsilcisi katıldığı yönetim toplantısında Gökhan Gönül'ün
oynaması gerektiğini mi söylüyor?
Erol
Bulut'tan çok umutluydum ama Rizespor maçı hariç geriye düşülen maçlarda hiç
bir teknik ve taktik müdahale ile oyunu geri çeviremedi. Oyunu iyi okuyamadı.
Rakip takım teknik direktörlerinin yaptığı analizlere karşı bir hamle
geliştiremedi. Fenerbahçe Teknik Direktörü böyle olmamalı.
Sonuçta
eğer Erol Bulut bu kararları kendi alıyorsa ve işine müdahale edilmiyorsa Erol
Bulut için yapacak çok fazla bir şey yoktur. Fakat her hangi bir müdahale
oluyorsa Erol Bulut'un bu sorunu çözmesi ve kendi işine bakması gereklidir.
Tabii ki asıl sorumlu Ali Koç'tur. Bu transferleri, bu seçimleri kendisi tercih etmiştir. Zamanında Fenerbahçe ile problem yaşamış ne kadar kişi varsa onları tekrar Fenerbahçe bünyesine dahil etmiştir. Düşünün ki Fenerbahçe ile menfaatleri bitti diye ''Fenerbahçe şike yapmıştır'' diyecek kadar rezil birini Samandra'da idari menajer yapmıştır.
2017/18 sezonunda Fenerbahçe başarılı olmasın diye beyaz camda ''maçlara gitmeyin'',''Fenerium'dan alış veriş yapmayın'' diye bağıran bir adamı baş tacı yapmış yönetim toplantılarına katmaya başlamıştır.
Fenerbahçe Spor Kulübünde tam bir başı bozukluk söz konusudur.Samandra'da ne yaptığı veya ne yapmadığı belli olmayan eski futbolcular,idari menajerler,futbol şube sorumluları ile bir karmaşa vardır. Bütün bu düzensizliklerin olduğu bir ortamda futbol takımından başarı beklemek hayaldir.
Sonuçta bu güne kadar gelinen noktada Ali Koç'un hanesinde yazan HEZİMETdir. Umarım bundan sonra
bu kötü gidişatı hiç olmaz ise bir nebze olsun durdurabilecek bir kaç doğru hamle yapabilir. Aksi takdirde mayıs veya haziran ayındaki seçimlerde 16092 rakamını
bir daha asla göremez.
Yorumlar
Yorum Gönder