Dzeko'nun Futbol Dersi
Twente
maçlarında gördük ki Fenerbahçe takımına ön alanda yapılan baskı takıma top
yaptırtmıyor ve oyun kurmasına izin vermiyor.
Ankaragücü
maçında da Tolunay aynı yöntemi denemişti.
Nuri Şahin
ise dersini çok iyi çalışmış ve çok daha etkili bir baskı kurmaya çalıştı.
Üstelik sezon başından beri 6 numara pozisyonunda iyi bir grafik çizen İsmail
Yüksek'in de cezalı olması işin tuzu biberi oldu.
Antalyaspor
ilk yarı boyunca Fenerbahçe'ye hiç top yaptırmadı. Zayc'ın da o pozisyonda
yetersiz kalması sonucu Fenerbahçe kalesinde pozisyonlar buldu. İsmail Hoca
Zayc yerine Crespo ile başlasaydı belki de durum daha farklı olabilirdi. Ama
gerçek şu ki gözler İsmail Yüksek'in kesici ve top kazanma özelliklerini
aradı durdu.
Maçtan sonra İsmail Hoca 6 numara pozisyonu için elimizde Crespo,Zayc ve İsmail var dedi. Dün gördük ki Zayc bu pozisyonun adamı değil.
6 numara pozisyonunda oynayanların kesici özelliği olmazsa defansın orta ikilisinin zor duruma düşeceği ortadadır. Nitekim Antalyaspor maçında yetersiz Zayc'ın nelere neden olduğunu gördük.
Bu camia
yıllarca Aykut Hoca'nın Joseph-Topal ikilisini bir arada oynatmasını tartıştı
durdu. Ama o takım ne yazık ki rakiplere pozisyon dahi vermiyordu.
İsmail
Yüksek genç ve yetenekli bir topçu, fakat tecrübesiz. Kesici, pas arası
yapma ve top çalma özellikleri yanında adam eksiltme özelliği de var. Bence
daha basit oynayarak, topla fazla oynamayarak ve pas hatalarını minimuma
indirerek bu sezonun parıldayan yıldızlarından biri olabilir.
Bir takımın
ön alanda baskı yaparak oynaması her zaman için riskli bir oyun şeklidir. Çünkü
arka alanda büyük boşluklar verilmesine sebep olur. Sağ olsun Jesus sayesinde
bunu Fenerbahçe taraftarı çok acı bir şekilde öğrendi.
İsmail Hoca
şimdi kendi takımına kurulmaya çalışan ön alan baskısını nasıl geçebileceğini
düşünmek zorunda. Ayağa pas ve basit oynamak başlıca temel prensiptir.
Dün akşam Ferdi-Dzeko ve Szymanski paslaşması sonucu Szymanski'nin kalecinin
üstünden aşırttığı gol olmayan top bir ders niteliğindedir.
Dzeko dün
akşam attığı golün yanı sıra oynadığı futbol ile izleyenlere futbol dersi
vermiştir. Baskı altındaki takımın forvetinin nasıl oynaması gerektiğini
göstermiştir. Kaleye arkası dönük vaziyette orta sahaya yaklaşarak defans ve
orta saha hattındaki arkadaşlarından top almaya çalışmış ve takımının öne
çıkmasına katkıda bulunmuştur. Yetmemiş gitmiş İrfan Can Kahveci'nin kafasına
attığı top ile 2.golün asistini yapmıştır. Rakip korner atarken kalesine gelmiş
ve kafasıyla rakip ataklarını kesmiştir. Dzeko transfer edilirken 37 yaşında
diye eleştiride bulunmuştum ama 37 lik genç bir delikanlı gibi oynuyor.
Umarım bu katkıları sezon sonuna kadar devam eder.
Tadiç ve
İrfan Can(gol atmasına rağmen) Dzeko gibi kaleye arkası dönük defans ve orta
saha arkadaşlarına yaklaştıklarında topa basabilseler ve takımın çıkmasına
katkı sağlayabilselerdi Fenerbahçe bu maçı daha rahat geçebilirdi.
Kaybettikleri her top takıma yeni bir baskı olarak geri döndü.
Sonuçta
Fenerbahçe zor da olsa 3 puanı aldı. Fakat bu zaaflarını düzeltmek zorundadır.
Aksi takdirde zorluk derecesi gitgide artan maç trafiğinde daha güçlü rakipler
karşısında zorlanabilir.
Fenerbahçe
sadece sahada mücadele etmiyor. Belki de asıl mücadele saha dışında oluyor.
Ankaragücü maçındaki hakem dörtlüsünün nasıl sicilleri olduğunu bir önceki
yazımda belirtmiştim. Dün akşam da Fenerbahçe Atatürk Stadyumu'na gönderilen
Halil Umut Meler ve yardımcılarının tereddüt etmeden doğrayın talimatı ile
gönderilmiş olduğunu anladık.
Bylokçu diye
anılan TFF Başkanı atanan hakemler ve aldığı kararlar ile Fenerbahçe'nin önünü
kesmeye çalışıyor. Kongre üyesi olduğu malum takımın önünü açmaya çalışıyor.
Hakem
atamaları, fikstür ayarlamaları hepsi malum takımın menfaatleri doğrultusunda
düzenleniyor.
Yıllardır
Avrupa kupaları maçı için ertelenmeyen lig maçları her nedense bu sene
ertelendi. Neden? Malum takım şampiyonlar ligi gruplarına kalabilsin diye.
Fenerbahçe'nin
bu malum yapı ve uzantıları ile bu
alanda mücadele etmesi çok zor. Yapacağı tek şey sahada dişe diş mücadele
etmek. Tabi ki en büyük destekçisi de 3/7 de olduğu gibi taraftarıdır. Talimatlı
hakemlere karşı stadyumda yapacağı protestodan başka bir şansı yok.
Taraftarın
şarkılı türkülü tezahüratları bırakıp top rakipteyken ve hakemin yanlış
kararlarını ıslıklarla protesto etmesi gerekir.
Yorumlar
Yorum Gönder