Asker Sadık Çiftpınar Ve Kasımpaşa Maçı
Kasımpaşa maçının kahramanı kim diye anket yapılırsa doğal olarak iki gol atan Thiam seçilir. Aslında Thiam’ın bir maçta iki gol atması çok da büyük bir sürpriz olmaması lazım.Sakatlıklar ve hastalıklar ile mücadele edilirken ve kadro yapımında zorlanırken Sadık’ın kendi orijinal pozisyonu dışında zor bir pozisyonda oyuna başlaması tüm taraftarı korkuttu. Ama Sadık'ın ters ayakla olsa dahi Yusuf Erdoğan’a karşı nerede ise kusursuz oyun oynaması bence onu maçın kahramanı yaptı.Son derece basit, olması gereken yerde yaptığı hamleler ile oyuna ağırlığını koydu. Her zaman dediğim gibi savaşları hep generaller değil askerler de kazanır ve Sadık bu takımın kahraman bir askeridir. Mehmetçik Basri ruhunu taşıyan birkaç futbolcudan biridir. Onun yeteneklerini eleştirmek yerine onun savaşçı ruhunu konuşmak ve takdir etmek gerekir diye düşünüyorum. Çünkü Fenerbahçe'nin böyle bir dönemde bu savaşçı ruha çok ihtiyacı var.
Erol Bulut Hoca’ya büyük bir saygı duyuyorum. Umuyorum ki
onun yönetiminde Fenerbahçe şampiyonluğu yakalayacaktır. Fakat kadro oluştururken dış etkilerden kendisini koruması gerektiğine inanıyorum. Aksi takdirde yanlış
seçimler onu başarısızlığa götürebilir. Maçın başında kadroyu gördüğümde
sorduğum tek soru ’’Ferdi kenarda otururken Sinan Gümüş’ün ilk on birde ne işi
var?’ sorusuydu. Sinan Gümüş’ü kim transfer ettiyse veya kimin arkadaşı ise
bize ne? Ferdi gibi genç bir yeteneği bu şekilde yanında oturtmak Fenerbahçe’ye
zarar verir Erol Hoca. Nitekim Ferdi attığı gol ile yeteneğini herkese bir kez
daha gösterdi.
Fenerbahçe sezon başında oynadığı maçlarda takım
savunmasını daha iyi yapıyordu ve rakiplerine pozisyon vermiyordu. Hatta rakip
oyuncular Fenerbahçe ceza sahasına bile yaklaşamıyorlardı. Daha sonra Konyaspor
maçı ile başlayan bu takım savunması bozuldu. Çünkü orta sahadaki sayıca üstünlüğü
rakiplerine teslim etti. Bunun sonucu olarak dört tane maç kaybedildi. Bu
tamamen orta sahadaki yanlış oyun kurgulanmasından dolayı oldu. Kasımpaşa maçında
ise Ozan, Mert Hakan ve Pelkas ile merkezi daha iyi tutan Fenerbahçe rakibine
nerede ise hiç pozisyon vermedi.
Daha önceki maçlarda yapılan onlarca orta yerine ayağa
yapılan derinlemesine paslar ile atağa çıkıldı ve eline geçirdiği pozisyonları
da değerlendirerek maçı çevirdi. Kararlamasına yapılan ortaların az olmasında
belki de Caner’in ve Gökhan’ın olmamasının da etkisi vardır. Bence Caner ve
Gökhan görev aldıkları maçlarda da bundan sonra telaş içinde orta yapmak yerine
ayağa pas oynamayı tercih etmelidirler.
Türk Futbolu büyük bir pisliğin içinde yüzüyor. Gün
geçmiyor ki suyun üstüne yeni bir pislik çıkmasın. Bir önceki akşam Kayseri’de
yaşananlar su yüzüne çıkan başka pisliklerdir. Kasımpaşa maçında da Halis
Özkahya ile fanatik GS’lı babanın oğlu Zorbay Küçük maç boyunca Fenerbahçe’ye
karşı yeni bir pislik yaratmak için fırsat kolladılar. Fenerbahçe’li
futbolcuların yüzlerine yapılan bariz darbelere bırakın kart göstermeyi faul
dahi çalamayacak kadar alçaldılar. Fenerbahçe’nin bir penaltısını çalmazken
insanın aklına tabi ki bir önceki akşam Kayseri’de çalınan penaltı kararları
geldi.
Sonuçta kritik bir maçı Fenerbahçe üç puanla kapadı ve
önemli Alanyaspor maçı öncesi moral depoladı.
Alanyaspor maçına da Erol Bulut Hoca’nın orta sahada sayısal
üstünlüğü ön planda tutacağı bir oyun kurgusunda çıkmasının başarıyı
getireceğini düşünüyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder