Fenerbahçe Sevgisi Ve Mesut Özil

Fenerbahçe Spor Kulübü sadece bir spor kulübü olmaktan öte aynı zamanda 25 milyondan fazla taraftarı ile Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşudur.  Dolayısı ile her dönem başta siyasi erk olmak üzere çeşitli siyasi yapıların ilgisini çekmiştir.

Fenerbahçe Spor Kulübü taraftarları arasında her siyasi yapıdan görüşler olmasına rağmen hâkim görüşün kuruluşundan beri Atatürkçü, laik bir görüş olduğu herkesin kabul ettiği bir şeydir. Kurtuluş Savaşında cepheye silah temininden başlayan mücadele işgal kuvvetlerine karşı sahada General Harrington Kupasını kazanarak devam etmiştir.

Onun içindir ki Atatürk Fenerbahçe Spor Kulübünü ilk fırsatta ziyaret ederek anı defterine bir teşekkür notu yazmayı ihmal etmemiştir. Bu Fenerbahçe Spor Kulübü tarihindeki en değerli belgedir.

 Eski ADD Başkanı zat fırsat buldukça Fenerbahçe Spor Kulübünü hedef alan açıklamalarda bulunur. Oysa Atatürk’ün bu Kulübü niçin ziyaret ettiğini ve o deftere ne yazdığını okuyup anlamaya çalışmalıdır. Taraftarı olduğu malum rakibin neden böyle bir ziyarete nasip olmadığını incelemelidir. Sonra da Fenerbahçe Spor Kulübüne laf atma gayretini bırakmalıdır. Fenerbahçe Spor Kulübü bir demir leblebidir çiğnersin çiğnersin ama yutamazsın.

Türkiye’de Fenerbahçe Atatürk’ün takımı diye anılır. Başkan Ali Koç’un aşağıdaki söylemi de bu anlamda çok değerlidir.

''Atatürk'ün hangi takımı tuttuğu önemli değil. Önemli olan hangi takımın Atatürk'ün yolunda yürüdüğüdür. Bu konuda Fenerbahçe'nin ayırt edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Atamız ve silah arkadaşları, vatanı kurtarmakla meşguldü. Fakat o dönemlere kulübümüzü ziyaret etmiş olması, onun da Fenerbahçe'nin bu vatan için yaptıklarını saygıyla karşılamış olduğunu gösterir.’’

Fenerbahçe kuruluşundan beri farklı siyasi yapıların saldırılarına uğramış ve ele geçirilmek istenmiştir. En son 3/7 de malum yapının ve siyasi erkin işbirliği ile yapılan saldırıyı da taraftarının inanılmaz desteği ile püskürtmüştür. Bu nedenle YIKILMAYAN SON KALE unvanını kazanmıştır.

Şunu da kabul etmemiz lazım ki çeşitli siyasi görüşlerden oluşan bu taraftar gurubunu bir arada tutan ve 113 yıldır her geçen gün bir birine bağlayan tek şey Fenerbahçe sevgisidir. Tribünde omuz omuza yapan, Bağdat Caddesinde 3/7 ye isyan eden, Topuk Yaylasında futbolcularına destek veren ve Çağlayan’da biber gazı altında farklı görüşlerdeki taraftarı birleştiren Fenerbahçe sevgisi. İşte bu sevgi sayesinde Fenerbahçe Türkiye’nin en büyük maddi ve manevi gücüdür.

Bu güç öyle bir güçtür ki rakipleri siyasi erkten destek alırken kendi stadını ve spor salonunu kendi imkânları ile yapmıştır. Devlete vergi borcu yoktur. Yıllar önceden Schumacher, Ortega, Roberto Carlos, Anelka, Alex ve niceleri gibi transferleri kendi yapmıştır. Şimdi Mesut Özil transferini mi kendi yapamayacak? Malum rakibin taraftarına duyurulur.

Mesut Özil’in futbolculuğuna söz söylemek zaten kimsenin haddi değildir. Mesut’un desteklediği siyasi görüş de kimseyi ilgilendirmez. Nitekim Mesut’un transferinde taraftarın içindeki farklı siyasi görüşler Fenerbahçe sevgisi ile kenetlenmişler ve kulübe tek bir vücut olarak destek vermişlerdir.

Mesut da transfer sürecinde ve en son imza törenin gösterdiği mütevazi kişiliği ile zaten gönlünü kazandığı taraftarın gönlünü bir kez daha kazanmıştır. Gönüllerdeki yerini perçinlemiştir.

Mesut’un siyasi görüşü nedeniyle kendine rant sağlamaya çalışan siyasi erk olsa dahi bu Fenerbahçe taraftarının demografik yapısını değiştirmez. Herkes kendi siyasi görüşünü savunabilir ama tribünde Fenerbahçe sevgisi ile buluşurlar takımını ve Mesut Özil’i sonuna kadar desteklerler.